Ana içeriğe atla

İnsan Bir Eksik Sözdür - Şükrü Erbaş / 30 Alıntı



1. "Kalbimizde boğucu bir kalabalık Aklımızda umutsuz sözlerin acısı Baktığımız kadar bir sokak dışarda Bir soğuk, bir üzgün, bir yalnız resim Kapanır durur üstümüze bütün uzaklar."

(syf 11)

2. "Dağlar ne bilsin ölümü Onlar sadece yaşar."

(syf 9)

3. "Ölüler dünyayı sevemez ama Ölüler olmadan Yaşayanlar da sevemez dünyayı."

(syf 10)

4. "Bir çürümenin ortasında Utancımıza tutunmuş İyi şeyler düşünerek Yaşamaya çalışıyoruz."

(syf 12)

5. "Ne olurdu Ölüler yılda bir gün Evlerine gelseydi. ... Ne olurdu Mezarlar yılda bir gün Bizimle konuşsaydı."

(syf 16)

6. "Biz hepimiz Birer yalnızlık şarkısıyız. İçimize bakarak Dört yaramızın üstünden Aşk yaramızın Umut yaramızın Korku yaramızın Unutma yaramızın... Dünyaya tutunmaya çalışıyoruz. Biz hepimiz Bir mutsuzluk töreninde Varlığıyla yaralı Birer yeryüzü ağrısıyız. Gözlerimizde Boğulmuş birer yeraltı fotoğrafı Bir ışıklı kalabalık ağzımızda Boşluğa tanrılar yontuyoruz."

(syf 19)

7. "Bunaldım. İnsanların yoksulluğu sevmesinden bunaldım. İnsanların kendi hayatlarını hapishaneye çevirmesinden bunaldım. Kedilerle serçeler arasına bir sarkaç kurdum. Kapı koluyla puhu kuşları arasına. Ekmekle onur arasına. Uykuyla yıldızlar arasına. Kimse iyileşmedi. Ben bunaldım. Kötülük biraz daha girdi evimize. Güneşler gitti, tarlalar gitti, yosunlu taşlar bile gitti. Kimse dönmedi. Ben bunaldım."

(syf 21)

8. "Uzaklara bakmak çok acı."

(syf 21)

9. "Durmadan içine bakmak çok acı."

(syf 23)

10. "Kirpikler güzelliğin en eski yazısıdır. İnsan ruhunun mihrabıdır. Ve en sessiz şarkısıdır dünyanın."

(syf 33)

11. "Gidelim, dedi. Evden bunaldım. Sokağın hatırasından. Eşiklerin kokusundan. Susan kadınlardan. Erkeklerin yüzlerindeki kuraklıktan. Çocukların yere düşen gözlerinden bunaldım. Pencerelerin önündeki zamandan."

(syf 20)

12. "Bir çınlamadan başka nedir ki insan? Bir tutkudan? Bir gün batımı şarkısından başka nedir?"

(syf 34)

13. "Bir çocuğa ölümü sordun mu hiç? Bilmez. İyi ki. Büyüyemezdi yoksa. Ben ne zaman öğrendim bilmiyorum."

(syf 20)

14. "Sonra güneş Tarlaların üzerinden de çekildi. Asfalt, beton ve naylondan Doğuyor artık çocuklarımız."

(syf 36)

15. "Yas bitti, dediler Yas tutsaydım, dedim Ben de unuturdum."

(syf 35)

16. "Anlamanın büyük yalnızlığı içinden Unutmanın büyük saatine bakarak Yaşamaya çalışıyorum."

(syf 34)

17. "Bir tek bilmediğim yerler Acı vermedi. Keşke, diyorum İnsan insanı hiç tanımasaydı."

(syf 38)

18. "Tanrım Yoksul evlerin dünyayı sevmesi Neden bu kadar kederli oluyor."

(syf 40)

19. "Öyle bir kusursuz yalnızlığa vardı ki dünya İnsan bir can sıkıntısı atlasında kayboldu. Geleceğin ruhu, öyle mi, Bulantıdan başka ruhu yok geleceğin."

(syf 39)

20. "Ey sevmek denilen baş dönmesi Ey yürekte yapraklanan dünya Nasıl bir sonsuzluksun sen Her yaşta ayrı çiçek açıyorsun."

(syf 42)

21. "İnsan yaşlanınca Görüyor zamanı. Sonra çırpına çırpına Çocukluğuna koşuyor."

(syf 43)

22. "Ayrılık nasıl bir yalnızlık Hatice İnsan sevdiğinin ağlamasını özler mi..."

(syf 44)

23. "Bir gün ışıksız rüzgârsız bir sessizlikle geldi. Gideceğim, dedi. Burada üşüyorum. Dünya ağır. İnsan korkunç. İnanacak gücüm kalmadı. Her şeye bulantıyla bakıyorum. Güzellik yıkıcı. Hiçbir inceliğe inanmıyorum. Bir sonsuz kum içinde bir yıldız rüyasıyım."

(syf 47)

24. "Çok gecikmiş bir sevgiyim ben Sadece sevgisizlik değil Sevmek de canımı acıtıyor."

(syf 50)

25. "Bir gün
Yaşayan hiç kimsenin Anısı olmayacağız. Yine de Sonsuzluk bizmişiz gibi Yaşayacağız dünyayı."

(syf 52)

26. "Annem benim Neden yorgunluktan ve merhametten başka Fotoğrafın yok evimizde."

(syf 54)

27. "Sonsuzluk ve şimdi İnsan bu çarmıhta doğuyor Sonsuzluk ve şimdi İnsan bu çarmıhta ölüyor. Aşk iyileştirmiyor Yazmak yetmiyor. Dünya, bir yara Zaman, unutma cezası Sevmek, büyük yalnızlık. Kalbim tamam diyor Bedenim çırpınıyor."

(syf 65)

28. "Biz şarkımızı birisine söylemezsek dünyada sevgi olmaz. Kendimizi taşıyamayız. Arzumuz ruhumuza azap verir . Güzellik cezaya döner. Bize yaşama sevinci bağışlayacak bir 'gönül yaramız' olmaz. Otları da yıldızları da ancak ölünce görürüz. Taşların bile aşkla soluk aldığını duyamayız. Birisi bizi sevmezse, bizim insanlara söyleyecek sözümüz kalmaz."

(syf 62)

29. "Ölüm de bırakacak bir gün bizi Bir gün yalnız bile olmayacağız."

(syf 66)

30. "Şiir yorgunlukla yazılmaz. Kara bir sıkıntıyla nesneleri anlayamayız. İçimizden geçmeyen bir dünyanın müziği olmaz. Biri bize dokunmazsa ruhumuz ışıyamaz. Sözcükleri hayal gücümüzle büyütmezsek hayatla gönül bağımız kalmaz. İnsana inanmadan şiire inanamayız. Solgun bir gönülle ölümü bile arzu edemez insan. Sonu önceden bilinen sözün şiiri olmaz. Yaşlı bir zamanın tozunu yazıya düşürmemek gerek."

(syf 72)


"Bir şiir asla bitmez, yalnızca terk edilir." Paul Valery


İnsan Bir Eksik Sözdür - Şükrü Erbaş

Kırmızı Kedi Yayınevi

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Tutunamayanlar - Oğuz Atay Kitabından Alıntılar

 1.   "Hayatım, ciddiye alınmasını istediğim bir oyundu." (syf 31) 2. "İnsanlar düşüncelerimize uygun biçimler almıyor." (syf 32) 3. "Bir cümle kaldı yalnız aklında: ''Güzel bir gün ve ben yaşıyorum.'' (syf 36) 4. "Öğrendikten sonra, bütün zorluklar geride kaldıktan sonra; vücudun her parçasında, başlangıçta bu makine kadar kör ve inatçı olan direnmenin yumuşadığını, dokunmanın mümkün olduğunu gördüğü zaman, yazık ki geçiş süresini unutuverir insan." (syf 36) 5. “Karı-kocanın birbirleriyle ve çevreleriyle durmadan yarışmasını anlamıyorum." (syf 36) 6.  "Kötülükten ancak kötülük çıkar. Bayağılık insan ruhunu öldürür." (syf 77) 7. "Sınıfta tahtaya kalktığım zaman, gene, şiirleri en iyi ben okuyordum; çünkü öğrenmiştim en çok bağıranın en iyi şiir okumuş sayıldığını. Ve öğretmenimin bu zayıf tarafını keşfeden tek akıllı öğrenciydim." (syf 77) 8. “Vazgeçiyorum, bütün insanlığın önünde eğilerek özür diliyorum; beni

İnsanın Acısını İnsan Alır - Şükrü Erbaş / Alıntılar

1.  "Ayrılık ne biliyor musun? Ne araya yolların girmesi, ne kapanan kapılar, ne yıldız kayması gecede, ne ceplerde tren tarifesi, ne de turna katarı gökte...İnsanın içini dökmekten vazgeçmesi ayrılık. İpi kopmuş boncuklar gibi yollara döktüğü gözlerini, birer damla düş kırıklığı olarak toplaması içine. Ardında dünyalar ışıyan camlar dururken duvarlara dalıp dalıp gitmesi. Türküsünü söyleyecek kimsesi kalmamak ayrılık." (syf 110) 2. “Seni hiçbir dünya telaşına değişmedim ben. Evlerin ve kalabalığın ağırlığını sana üstün tutmadım. Yoksulluğun acısından hafif bilmedim acını. Yenilen herkesin boğuntusuydu kaybolduğum uzaklık,yüzün her bulutlandığında. Nereye gidersem gideyim seni yürüdüm hep. Sevincini bir barış,bir bayram sabahı gibi taşıdım içimde. Sesine güvendim, gözlerine en çok yakışan o sürekli yaz ikindisine.” (syf 7) 3.  "Şiddetin coğrafyasında elbette gökyüzü bir lükstü ve ancak yağmur yağınca anımsanıyordu. Gittiği en büyük uzaklık evinden iş

Aşka Dair Nesirler - Ümit Yaşar Oğuzcan / 65 Alıntı

1. "Birazdan güneş doğacak Doludizgin atlılar geçecek yüreğimden Seni düşüneceğim." (syf 5) 2.  "Bir yeşil elbisen vardı Bir siyah ayakkabın vardı Bir gözlerin vardı Bir dudakların vardı Bir sen vardın Ama ben yoktum o sokakta." (syf 12) 3. " Tut ki ben beyazpeynirim ben zeytinim Al Ekmeğine katık et beni." (syf 11) 4.  "Kapılara sığmıyor umutsuzluğum." (syf 14) 5.  "Tanyerinde unuttuk gözlerimizi." (syf 18) 6.  "Yaşamaksa sensiz mümkün değil." (syf 19) 7.  "Birazdan gece olacak Ağır kılıçlar parçalayacak yüreğimi Pis bir koku gibi çökecek üstüme yalnızlığım." (syf 19) 8.  "Senin yeşilinde unuttum siyahlığımı." (syf 25) 9.  "Git diyorsun   Nereye gideyim  Ümitlerim ne olacak  Bunca şiirleri kim söyleyecek sana  Kim anlatacak dünyaya sığmayan güzelliğini." (syf 33) 10.  "Sevebildiğim kadar insanım ben."