Ana içeriğe atla

Var mısın? - Doğan Cüceloğlu / 62 Alıntı



1."İlk defa anladım ki, paylaşabilmek için insanın simidinin olması yetmiyor, kuşlara da ihtiyaç var. Üstelik kimin kime teşekkür edeceği de belli değil."

(syf 45)

2. "Birey, yaşamının anlamını ancak bir ekip içinde sorumluluk alarak bulur."

(syf 19)

3. "Sorumluluk bilinci, 'biz' anlayışının temelidir ve kendini 'biz'in bir üyesi olarak gören kişi ne yapması gerektiğini bilir."

(syf 20)

4. "İnsan kendi özünü ne kadar erken fark ederse, kendisiyle ne kadar erken ilişki kurarsa o kadar yaşıyor demektir."

(syf 24)

5. "Ve sen, kendin için dünyadaki en önemli insansın. Öyle olmalısın! Aksi hâlde yaşadığın hayat senin hayatın olmaz, -mış gibi bir hayat sürersin. Bu yüzden 'benim , hayatım' diyebilmen, 'Yaşadım!' diyebilmen için her zaman, bu durumda olduğu gibi kimsenin bilmediği bir koşulda dahi, sen kendin için doğru olanı, adil olanı yapmalısın."

(syf 27)

6. "Bana göre hayatın anlamı 'keşif'tir. Hayat bir keşif yolculuğudur. Neyi keşfedeceksin? Özünü, kendini."

(syf 35)

7. "İç tanıklığa önem veren kültürde kişi önce kendi özüne, vicdanına hesap verir. Sınavda öğrencinin başına gözetmen dikmeye gerek yoktur. En önemli denetimci içindeki vicdanıdır."

(syf 33)

8. "Hangi mevki makamda olursan ol ve servetin ne kadar olursa olsun, kendi özüne, 'can'a merhaba demeden yaşamında anlam bulamazsın!"

(syf 41)

9. "Korkutmaya meraklı kişinin en büyük korkusu kendi yetersizliği ile yüzleşmektir! Bir gün gelir de ondan korkmazlarsa ne halt edeceğini bilemez."

(syf 42)

10. "Biz büyükler de öyleyiz, inan o çocuktan hiç farklı değiliz. Ama o çocuk hâlimizden farkında olmadan uzaklaşıp sahip olmadığımız şeylerde mutluluk arar hâle gelmişiz. Şu kadar param olursa, şöyle arabam olursa, şununla evlenirsem, şu mevki makama geçtiğimde yaşam daha keyifli olacak gibi..."

(syf 43)

11. "Bu ülkede içindeki çocuk utanca boğulmuş o kadar insan var ki! Ben onlara 'yetişkin çocuklar' diyorum. Bunlar kötü insanlar değiller ama her türlü kötülüğü de yapabilirler."

(syf 46)

12. "Çocukluktaki utandırılma insanın bütün hücrelerine işler. İnsanın özüne kadar gider. İşte o zaman mutluluktan korkar hâle gelirsin; hayatında iyi bir şey olduğu zaman bilirsin ki bir şeyler ters gidecek. Başına bir şey geldiğinde de, 'Çok şükür zaten mutlu değilim,' deyip kendini güvende hissedersin."

(syf 46)

13. "Yaşamında kendin olarak var olduğun zaman için bilir; sesin, bakışın, yürüyüşün, gülüşün, tüm bedenin bunun sinyallerini verir. İçinde bulunduğun hâl kötüymüş, acı çekiyormuşsun, şu bu... Ama sapına kadar kendinsin, kişisel bütünlük içindesin. 'Ah!' diye inlerken bile içinde bir şükür duygusu vardır. Sapasağlam kendinsindir, acın da sensindir. "

(syf 48)

14. "Hüzün, kendi başına müthiş bir deryadır. Hüzünlenemeyen insan gelişmemiş bir insandır. Kendinden kopukluğunun, içindeki öze olan özlemin farkında değildir."

(syf 49)

15. "Kişi, hayatındaki en önemli kişinin kendisi, en önemli tanıklığın da kendi tanıklığı olduğunu fark edemezse hiçbir zaman hayatla ilişkisini doğru kuramaz."

(syf 52)

16. "Bir çocuğu geliştirip özgür bir birey olması için çabalamak yerine kalıplayıp emir kulu yapmaya çalışmışız. İşte bu yüzden farkında olmadan çocuklarımızın canını yakıyoruz ve yakmaya da devam ediyoruz."

(syf 55)

17. "Türküler aracılığıyla acımızı, sızımızı dile getirip yakarıyoruz. Türkülerimiz kendisi olamayan, kendisiyle ilişki kuramayan, dolayısıyla diğerleriyle de düzgün bir ilişki içine giremeyen insanların öykülerini, duygularını anlatıyor. Neredeyse her sorunun kökeninde bu var."

(syf 56)

18. "Gönül dili 'biz'i gerçekten hissettiğin zaman ortaya çıkan duyguların, ilişkilerin dilidir. Yani biraz Yunus Emre'ye aşinaysan, bu dili bilirsin. Bu evrensel bir dildir; altı aylık bir bebek bile bu dili hisseder."

(syf 62)

19. "Umutsuz insan kendini bir çemberin içinde hisseder ve nereye dönerse dönsün bir çıkış bulamaz. Saat kadranı gibi düşünün; akrep on ikiyi gösteriyor ama önü kapalı. Saat üç, önü kapalı. Saat altı, önü kapalı. Kendisini evrenin geri kalanından yalıtılmış hisseder, aslında sonsuza kadar yalnız kalma korkusudur çektiği."

(syf 64)

20. "Şimdi ve burada yoksam, ileriyi de göremem. İşte umutsuzluk içindeki kişi için de gelecek yoktur. O da çoğunlukla geçmişe yönelerek bu duruma tepki verir. Bu da bazen hezeyanlara, bazen de melankoliye yol açar. Kişi sürekli ya uğradığı haksızlıklardan ya da geçmişteki görkemli günlerden söz etmeye başlar."

(syf 64)

21. "Umutsuzlukla mücadelede öğrenilmiş çaresizliğin üstesinden gelebilmek önemlidir. Ve bunun da yolu ufacık da olsa ilk adımı atmaktır.
...
Şüphesiz toplum olarak sürekli şikâyet etmek yerine bu ilk adımı atmasını öğrenmeliyiz."

(syf 65)

22. "Öfke doluyuz. İlk yapılması gereken şey öfkemizi tanımak ve onun bize söylemek istediğini anlamaktır. Öfkeden kurtulmak değil, öfkenin söylemek istediğini anlamak ve üzerinde düşünüp farkına varmak. Farkına varabilmek için de kişinin ara sıra bir adım geri atıp dışarıdan bir gözle kendine bakabilecek bir varoluşa ulaşması gerekir."

(syf 67)

23. "Ne kendini ne de olayları yargıla! Ne alkışlayıp böbürlen ne de kendini kötüle. Nehir akıyor, sen o akışın farkında olmaya devam et."

(syf 68)

24. "Her insanın bir kendini ifade ediş tarzı vardır ama bunu nadiren görürüz. Ben işte o özgünlüğe rastladığım zaman keyif alıyorum. Bu hâl, özel bir hediye gibi geliyor bana."

(syf 75)

25. "İnsan da tüm canlılar gibi güvenli bir ortam arayışı içerisinde ama bu yetmiyor; insan yaşamının anlamlı ve keyifli olmasını da istiyor."

(syf 92)

26. "Evlilikte kadın-erkek olmanın yanı sıra 'insan insana' bir bağın da var olduğunu anlamak ilişkinin sağlığı için önemlidir."

(syf 95)

27. "Başkasıyla sohbet edebilmek için kişinin öncelikle kendisiyle sohbet etmeyi öğrenmesi gerekir."

(syf 106)

28. "Bugüne dek denetim odaklı korku kültüründe, askeri hiyerarși bilincinde yetişmiş insanları alıp bir sohbet ortamına sokmak ve bu mekanizma içerisinde insanın iç dünyasını önemseverek değişmesini sağlamak zor, hem de pek zor..."

(syf 113)

29. "Kendimiz hayatımızın en güçlü ve en sürekli tanığıyız. Hangi amaçla hangi seçimleri yapıyoruz? Kimse bilmese dahi benim içim bilir!"

(syf 117)

30. "Duygularımız içimizdeki rehberin elçileridir. Öfke, hüzün, telaş, mutluluk, hayal kırıklığı, özlem; hepsi birer elçidir ve bize önemli mesajlar vermeye çalışmaktadırlar. Duygularınızı tanıyın ve köklerini bir an önce dikkate almaya başlayın."

(syf 123)

31. "İnsan kendi içinde yaşayan değerlerini; konuştuğu değil, yaşayan değerlerini duygularının farkına vararak akıldan ziyade kalbiyle keşfeder."

(syf 124)

32. "Korku kültüründe hiç umursanmayan iç çocuk, sevgi kültüründe yaşam sevincinin, yaratıcılığın kaynağı olarak bilinir ve gelişmesine titizlikle özen gösterilir."

(syf 110)

33. "Öze güven demek ne kadar güçlü, ne kadar becerikli olduğunu bilmek değil; potansiyelinin ne olduğunu bilebilmektir."

(syf 138)

34. "Çocuk doğuştan bir bilim insanıdır. Eğitimin niyeti, kişinin getirdiği merak potansiyelini beslemek, daha karmaşık soruları sorabilecek ve yolculuğa zevkle devam edebilecek durumda kalmasını sağlamaktır."

(syf 139)

35. "Yaşam merak edeni, iletişim kurup ilişki geliştireni, işbirliği yapip üreteni ödüllendirir."

(syf 142)

36. "Kişi, karşısındakinin değişmemesini isteyip yatırımını ona göre yaparsa sonrasında kafasını taşlara vurur. O değişecek, sen de değişiyorsun. Hayatın kendisi değişiyor."

(syf 150)

37. "Sevginin kutsal bir anlamı vardır ve kişi karşısındakini niye sevdiği konusunda niyetinin saflığını keşfetmek zorundadır. Sana istediklerini verdiği için mi seviyorsun? İstediklerin değişecektir. Peki iyi bir yoldaş olduğu için mi seviyorsun? İşte bu devam edecektir."

(syf 150)

38. "Bakışla, tavırla, özle söylenen aferin, sözle söylenenden daha etkilidir."

(syf 135)

39. "Gelişmesine önem verilmemiş bir çocuk millî servete ihanettir. Vatandaşın çözüm üretmek yerine şikâyet etmeye harcadığı zaman da, damlayan musluk gibi ulusal bir israftır."

(syf 132)

40. "Evlenirken şu gerçeği hiç unutmamak gerek; hayat ekibinin en önemli üyesi insanın eşidir."

(syf 163)

41. "Hata yapmaktan çekinme. Yanlış cümleler kur, alakasız şeyleri araya sok, korkma! Çalışman bir taslak hâlindeyken, hatta bittiği zaman bile senin elinden mükemmel olarak çıkmak zorunda değil . Bunu anlamak çok ama çok rahatlatıcıymış."

(syf 169)

42. "Günümüzde bilişim teknolojisinin yeni becerilerini öğrenmek, geçmiş zamanın okuma yazmasını öğrenmek kadar önem kazanmış durumda. Akibi insan sanal dünyadan kendini soyutlamak istemez. Ama bu dünyaya gömülüp kaybolup gitmemeye de özen gösterir."

(syf 183)

43. "Şimdiki rahatından şimdiki rahatından fedakârlik yapamayan anlamlı, coşkulu ve güçlü bir gelecek için uğraş veremez."

(syf 180)

44. "Sosyal medyanın da bir insan ilişkisi biçimi olduğu ve karşınızdakinin de insan ve insanın Özü olduğu unutulmamalı."

(syf 185)

45. "Herhangi bir sporun, herhangi bir eğitim sürecinin amacı deha yaratmak olmamali. Eğitimin amacı insanın olabileceğinin en iyisi olmasına olanak sağlamak ve yol göstermek olmalıdır."

(syf 189)

46. "Kıyaslamayı başkalarıyla değil, kendisiyle yapan sürekli gelişir."

(syf 191)

47. "Modern aile dengeli bir aile olmalı; aile içinde gelişen 'ben'ler ailenin 'biz'i içinde kendi yerini ve hayatının anlamını bulabilmeli. O yüzden bana göre, bugün üniversite öğrencilerine ebeveyn olma bilinciyle ilgili dersler verilmeli."

(syf 196)

48. "Hakikat arayışı olmayan bir insanın gerçek bir filozofa ya da bilim insanına dönüşmesi mümkün değildir."

(syf 226)

49. "Bir toplum öfkeyi ve yalanı sevgi ve dürüstlükten daha üstün tutuyorsa, o toplumun zayıf düşüp yok olması bir zaman meselesidir."

(syf 228)

50. "Kul hakkı bir değer olarak gerçekten ailede yaşıyorsa o aile bilir ki, çocuk doğar doğmaz haklarıyla doğar ve onun haklarına saygı duyulur."

(syf 238)

51. "Toplumlarda karakter sahibi, kendi öz değerleriyle yaşayan kişilerin sayısı arttıkça toplumsal değişimin ivmesi de artar. Asıl önemli olan topluma başkaldırıp değişimi başlatmaktan ziyade; toplumun bir üyesi olmaya devam edip, toplumun değerlerinin, hassasiyetlerinin, düşünme tarzının farkında olup toplumsal değişime ön ayak olabilme meselesidir."

(syf 230)

52. "Bir insanın olabileceği en iyi insan olmasına olanak sağlayan değerlerle donatılmış aileleri, eğitim kurumlarını, sosyal ve siyasi kurumları barındıran bir toplum olursan uzun vadede insanlığa yön verirsin."

(syf 235)

53. Denetim kültürünün temel cümlesi, “Yaşam bir güreştir; ben güçlüyüm ve seni yenerim, sakın unutma!” olarak ifade edilebilir. Gelişim kültürünün temel cümlesi ise, “Yaşam bir danstır; amacımız değişen müzikle ahenk içinde dansın keyfini çıkarmaktır, sakın unutma!” olarak ifade edilebilir.

(syf 240)

54. "Hiçbir uygarlık bireyin öneminin farkına varmadan saygıdeğer bir uygarlık olarak yaşamını sürdüremez."

(syf 244)

55. "İnsan dediğimiz bu muhteşem varlık 'ben' bilinci içinde en azılı canavardan daha canavar olabildiği gibi, 'biz' bilinci içinde meleklerden daha sevecen ve yardımsever olabiliyor."

(syf 263)

56. "Bir toplumu değiştirmek açısından yasalar, kanunlar önemli... Ama toplumun yasa ve yönetmelik çıkararak değişeceğini beklemek safliktır. Değişim için her bir anne babanın, her bir öğretmenin, her bir üniversite öğrencisinin, yani her bir vatandaşın önce kendisiyle sohbet edebilecek bir gelişmişliğe ulaşması lazım."

(syf 264)

57. "İnsan seyahate çıktığında hayat başka türlü akar. Yeni bir ortama girdiğin zaman algılar çok hızlı çalışmaya başlar, bir çocuğun içinde bulunduğu belirsizlikleri yaşamaya başlarsın. Kaygılısındır ama aynı zamanda keşif heyecanı ve keyif de vardır"

(syf 267)

58. "Öyküleştiremediği bir hayat insanı sıkmaya başlar ve zamanla insan hayattan kopar. İşte okumak yaşama anlam vermenin yollarından biri; tek yolu değil ama uygarlığın keşfettiği en güçlü yollardan biri."

(syf 268)

59. "'İnsan neden okur?' sorusunun bendeki yanıtı bu. İnsan kendini tanımak için okur. Bunu da ancak olgunluğa erişmiş bir insan idrak edebilir."

(syf 271)

60. "Türk halk müziğinin, müziğin ötesinde, sözlerinde de bir derinlik var. Bu sözlerde o kadar çok kendimi buluyorum ki, mayam onlarla öylesine yoğrulmuş ki!"

(syf 275)

61. "Başka kültürleri tanıyan biri, içine doğduğu ortama dışarıdan bakmaya başladığı için, pek çok konuda daha az dayatmacı, daha hoşgörülü, daha çok yönlü biri haline dönüşüyor."

(syf 279)

62. "Yurtdışı tecrübesi önemli ama o bir yana; bence her gencin ilk adım olarak yaşadığı kentin farklı mahallelerinden, merkezlerinden başlaması ve ülkemizi tanıması şart."

(syf 281)


Var mısın? Güçlü Bir Yaşam İçin Öneriler 

Doğan Cüceloğlu

Kronik Kitap







Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Tutunamayanlar - Oğuz Atay Kitabından Alıntılar

 1.   "Hayatım, ciddiye alınmasını istediğim bir oyundu." (syf 31) 2. "İnsanlar düşüncelerimize uygun biçimler almıyor." (syf 32) 3. "Bir cümle kaldı yalnız aklında: ''Güzel bir gün ve ben yaşıyorum.'' (syf 36) 4. "Öğrendikten sonra, bütün zorluklar geride kaldıktan sonra; vücudun her parçasında, başlangıçta bu makine kadar kör ve inatçı olan direnmenin yumuşadığını, dokunmanın mümkün olduğunu gördüğü zaman, yazık ki geçiş süresini unutuverir insan." (syf 36) 5. “Karı-kocanın birbirleriyle ve çevreleriyle durmadan yarışmasını anlamıyorum." (syf 36) 6.  "Kötülükten ancak kötülük çıkar. Bayağılık insan ruhunu öldürür." (syf 77) 7. "Sınıfta tahtaya kalktığım zaman, gene, şiirleri en iyi ben okuyordum; çünkü öğrenmiştim en çok bağıranın en iyi şiir okumuş sayıldığını. Ve öğretmenimin bu zayıf tarafını keşfeden tek akıllı öğrenciydim." (syf 77) 8. “Vazgeçiyorum, bütün insanlığın önünde eğilerek özür diliyorum; beni

İnsanın Acısını İnsan Alır - Şükrü Erbaş / Alıntılar

1.  "Ayrılık ne biliyor musun? Ne araya yolların girmesi, ne kapanan kapılar, ne yıldız kayması gecede, ne ceplerde tren tarifesi, ne de turna katarı gökte...İnsanın içini dökmekten vazgeçmesi ayrılık. İpi kopmuş boncuklar gibi yollara döktüğü gözlerini, birer damla düş kırıklığı olarak toplaması içine. Ardında dünyalar ışıyan camlar dururken duvarlara dalıp dalıp gitmesi. Türküsünü söyleyecek kimsesi kalmamak ayrılık." (syf 110) 2. “Seni hiçbir dünya telaşına değişmedim ben. Evlerin ve kalabalığın ağırlığını sana üstün tutmadım. Yoksulluğun acısından hafif bilmedim acını. Yenilen herkesin boğuntusuydu kaybolduğum uzaklık,yüzün her bulutlandığında. Nereye gidersem gideyim seni yürüdüm hep. Sevincini bir barış,bir bayram sabahı gibi taşıdım içimde. Sesine güvendim, gözlerine en çok yakışan o sürekli yaz ikindisine.” (syf 7) 3.  "Şiddetin coğrafyasında elbette gökyüzü bir lükstü ve ancak yağmur yağınca anımsanıyordu. Gittiği en büyük uzaklık evinden iş

Aşka Dair Nesirler - Ümit Yaşar Oğuzcan / 65 Alıntı

1. "Birazdan güneş doğacak Doludizgin atlılar geçecek yüreğimden Seni düşüneceğim." (syf 5) 2.  "Bir yeşil elbisen vardı Bir siyah ayakkabın vardı Bir gözlerin vardı Bir dudakların vardı Bir sen vardın Ama ben yoktum o sokakta." (syf 12) 3. " Tut ki ben beyazpeynirim ben zeytinim Al Ekmeğine katık et beni." (syf 11) 4.  "Kapılara sığmıyor umutsuzluğum." (syf 14) 5.  "Tanyerinde unuttuk gözlerimizi." (syf 18) 6.  "Yaşamaksa sensiz mümkün değil." (syf 19) 7.  "Birazdan gece olacak Ağır kılıçlar parçalayacak yüreğimi Pis bir koku gibi çökecek üstüme yalnızlığım." (syf 19) 8.  "Senin yeşilinde unuttum siyahlığımı." (syf 25) 9.  "Git diyorsun   Nereye gideyim  Ümitlerim ne olacak  Bunca şiirleri kim söyleyecek sana  Kim anlatacak dünyaya sığmayan güzelliğini." (syf 33) 10.  "Sevebildiğim kadar insanım ben."