Ana içeriğe atla

Kimse Bize Ait Değildir , Rabindranath Tagore - Nabi Resuloğlu /39 Alıntı



 1. "İnsanlardan saklanmak mi istiyorsunuz, hayatınızı apaçık önlerine serin ve çözemesinler sizi!"

2. "Bulutsuz bir gün, gök pırıl pırıl Güleç yüzlü bir dost gibi, hafif bir meltem Okşamaya göğüsleri, yüzleri ve gözleri Ve sandal saliniyor Sessiz, durgun sularında Padma'nın Ezgili dalgacıklar çıkararak Şimdi , başka bir doğa şiirinden, bir geminin batışını anlatan..."

3. “Kelebek ayları değil anları sayar ve yeterince de vakti vardır.”

4. “İyilik ve kötülük kavramlarını aklından çıkarma, başkalarının sözleri, eylemleri seni etkilemesin. Modern dünyanın göz alıcı yapaylıkları seni bozmasın. Yalın ve düz bir yaşam sür, zenginin sarayına da, yoksulun kulübesine de gönül rahatlığıyla, açık alınla gir."

5. “Güneş olamazsan yıldız ol, ama gökteki en parlak yıldız sen ol.”

6. Bir sabah doğmakta olan güneşe bakıp şöyle demiştir:

"Bakarken birdenbire sanki gözümden bir perde kalkıverdi ve dünyanın şaşırtıcı bir aydınlıkla kaplandığını gördüm; her yandan dalga dalga güzellikler, sevinç selleri yükseliyordu. Aydınlık, daha önce yüreğime kümelenmiş keder ve umutsuzluğu delip geçti, içimi evrensel işığa boğdu. Aynı gün 'Çeşmenin Uyanışı' adli şiir, kalemimden coşkun bir çağlayan gibi döküldü. Şiir bitti, ama sevincimin üzerine perde yeniden inmedi."

7. "Kuş 'Bir bulut olaydım, ah!' diyor, bulutun dileği ise bir kuş olmak.”

8. "İnsan her an anlaşılmayı bekliyor artık. Bazen susarak, bazen konuşarak, bazen bakarak ve bazen de sadece hissettirerek..."

9. “Öyleyse son şarkıyı söyle de gidelim. Unut bu geceyi gece bitince. Kimi sarmak istiyorum kollarımla? Düşler tutsak edilemez ki. İstekli ellerim boşluğu bastırıyor yüreğime, göğsüm çürüyor.”

10. Nefret, insanı kimi zaman tatmin ediyor gibi gözükse de aslında insanı içten içe çürüten bir zehirdir. Çevrenize bir bakın. Nefret dolu insanların asla mutlu olduğunu göremezsiniz. Onlar kendileri gibi başkalarını da çürütmek isterler. Çiçek bile açmasın solsun diye düşünen bir insanın bu dünyaya verecek ve bu dünyadan alacak hiçbir şeyi yoktur.

11. "Mümkün gayri mümküne sorar: Sen nerede oturursun? Öbürü cevap verir: Acizin rüyalarında."

12. “Yüreğin görüş açısından baktığında, uzakta olan burnunun dibinde görünür.”

13. "Düşünüyorum da  sanırım en büyük korkumuz olduğumuz gibi görünmek...  Yumuşacık kalbimizin fark edilmesi  nahif yönlerimizin keşfedilmesi cesaretsizliğimizin anlaşılması  korkularımızın paylaşılması  sanki zarar göreceğimizin en büyük işareti."

(Şiirin devamı için Rabindranath Tagore - Hayata Dair )

14. “Mutlu olmak çok basittir ama basit yaşamak çok zordur.”

15. "Bir insanın yaşamından daha değerli bir şeyi yoksa insanın yaşamının da bir değeri yoktur.”

16. "Gene de insana olan inancımı yitirmek gibi ağır bir günah işlemeyeceğim ben..."

17. "Gölgesinde asla oturamayacağını bilerek ağaçlar diken bir insan, en azından yaşamın anlamını çözmeye başlamıştır."

18. Bir Hint masalına göre, kedi korkusundan endişe içinde yaşayan bir fare vardır. Büyücü fareye acır ve onu bir kediye dönüştürür. Fare, kedi olmaktan son derece mutlu olacağı yerde bu kez de köpekten korkmaya başlar. Büyücü bu kez onu bir kaplana dönüştürür. Kaplan olan fare, sevineceği yerde avcıdan korkmaya başlar. Büyücü bakar ki ne yaparsa yapsın farenin korkusunu yenmeye imkân yok, onu eski haline döndürür... Ve der ki: "Sen cesaretsiz ve korkak birisin. Sende sadece bir farenin yüreği var. O yüzden ben sana yardım edemem."

19. Antik bir Hint masalı vardır, çok eski ama çok büyük bir öneme sahip bir öyküdür. Çok büyük ama aptal bir kral sert zeminin ayağını acıttığını söyleyip tüm krallığın sığır derisiyle kaplanmasını emretmiş. Ancak sarayın maskarasi bu fikre kahkahalarla gülmüş; o bilge bir adammış. Demiş ki: “Kralın fikri en basitinden komik." Kral çok kızmış ve maskaraya demiş ki: “Bana daha iyi bir seçenek göster yoksa öldürüleceksin.” Maskara, "Efendim küçük bir sığır derisi parçasını kesip ayağınızı kaplayın” demiş. Ve ayakkabılar bu şekilde doğmuş. Bütün dünyayı sığır derisiyle kaplamaya gerek yok; sadece ayağını kaplamak tüm dünyayı kaplar. Bilgeliğin başlangıcı budur.

20. “Toprağın esaretinden kurtulmak ağaç için bir özgürlük değildir.”

21. "Sevincin kapaklarını acıların anahtarıyla açacağız.”

22. "Yıldızlar ateşböceği zannedilmekten korkmazlar.”

23. "Alışma bana, ne yapacağım belli Olmaz! Bugün varım yarın birden yok olurum. Dokunma bana, kapanmamış yaralarla doluyum. Canımı acıtma, bir yara da sen açma! Sevme beni, yoğun duygularımda kaybolursun tutuşursun. İsteme beni, yasaklarla boğuşursun, engellerle doluyum. Çözmeye çalışma sakin, seninle karışır iyice kördüğüm olurum... Anlama beni, ben kendimi bilirim, ben böyle mutluyum... Aşkı yaşatmamı isteme asla, ben aşka yıllardır inanmıyorum... Güveniyorsan kendine, inandır aşkın varlığına... Sonucunda öyle bir aşk yaşatırım ki! Vazgeçemezsin tutkun olurum. Yıkabilirsen duvarlarımı, sakın bırakma beni. Tüm tutkularım ve gücümün arkasında Hâlâ minik bir çocuğum. Büyütemezsen kaybolurum..."

24. “Çimen topraktaki kalabalığını arar, ağaç gökteki yalnızlığını...”

25. Tereddüt insanın yokuşudur.

26. İnsan sadece kazanarak tecrübe edinmez. İnsanın en büyük tecrübeleri kaybettiklerinden ortaya çıkar.

27. Kaplumbağanın özgürlüğü kabuğundan yani onu koruyan şeyden kurtulmak değildir. Kaplumbağanın özgürlüğü istediğinde kafasını kabuğuna çekmesi, kabuğuna çekilmesidir...

28. "İyi olan her şey gerçektir ve asla zayi olmaz."

29. "Çiçek taçyapraklarının hepsini atar ve meyveye ulaşır."

30. “Yanlış, güçlenmekle hiçbir zaman doğru hale gelmez.”

31. “İstediğin zaman ışığı söndür, senin karanlığını da tanır ve severim.”

32. Türk devrimi Tagore'un dikkatini çekmiş ve şu cümleleri kurmuştur: "Türk devrimi Doğu dünyası için parlak bir gelecek hazırlamıştır." Atatürk Tagore'un bu açıklamasına şöyle cevap vermiştir: "Keşke onun gibi düşünen Asyalılar, Afrikalılar çoğalsa, bütün mazlum milletler zincirlerini kırsalar."

33. "Mutluluğun kabullenmeyle, mutsuzluğun beklentiler ve hayatın tutturduğu yol arasındaki mesafeyle çok ilgili olduğunu öğrendim."

34. “Güneşi gözden kaçırdım diye ağlarsan, yıldızları da göremezsin."

35. “Geçmiş her zaman bizimledir, bir zamanlar gerçek olan bir şey asla yok olmaz.”

36. “Yapraklarını koparmakla güzelliğini toplayamazsınız çiçeğin.”

37. ‘’Yaprak sevince çiçeğe durur Çiçek sevince meyveye.’’

38. "Güçlünün suç işlemesini önlemeye gücü yetmeyen adaletin tek başına için için ağladığını gördüm."

39. “Aynı dilde konuşamayacağımızı fark edince, aynı dilde susmayı seçtik.”



Kimse Bize Ait Değildir (Kendin Olabilme Felsefesi)
Nabi Resuloğlu 


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Tutunamayanlar - Oğuz Atay Kitabından Alıntılar

 1.   "Hayatım, ciddiye alınmasını istediğim bir oyundu." (syf 31) 2. "İnsanlar düşüncelerimize uygun biçimler almıyor." (syf 32) 3. "Bir cümle kaldı yalnız aklında: ''Güzel bir gün ve ben yaşıyorum.'' (syf 36) 4. "Öğrendikten sonra, bütün zorluklar geride kaldıktan sonra; vücudun her parçasında, başlangıçta bu makine kadar kör ve inatçı olan direnmenin yumuşadığını, dokunmanın mümkün olduğunu gördüğü zaman, yazık ki geçiş süresini unutuverir insan." (syf 36) 5. “Karı-kocanın birbirleriyle ve çevreleriyle durmadan yarışmasını anlamıyorum." (syf 36) 6.  "Kötülükten ancak kötülük çıkar. Bayağılık insan ruhunu öldürür." (syf 77) 7. "Sınıfta tahtaya kalktığım zaman, gene, şiirleri en iyi ben okuyordum; çünkü öğrenmiştim en çok bağıranın en iyi şiir okumuş sayıldığını. Ve öğretmenimin bu zayıf tarafını keşfeden tek akıllı öğrenciydim." (syf 77) 8. “Vazgeçiyorum, bütün insanlığın önünde eğilerek özür diliyorum; beni

İnsanın Acısını İnsan Alır - Şükrü Erbaş / Alıntılar

1.  "Ayrılık ne biliyor musun? Ne araya yolların girmesi, ne kapanan kapılar, ne yıldız kayması gecede, ne ceplerde tren tarifesi, ne de turna katarı gökte...İnsanın içini dökmekten vazgeçmesi ayrılık. İpi kopmuş boncuklar gibi yollara döktüğü gözlerini, birer damla düş kırıklığı olarak toplaması içine. Ardında dünyalar ışıyan camlar dururken duvarlara dalıp dalıp gitmesi. Türküsünü söyleyecek kimsesi kalmamak ayrılık." (syf 110) 2. “Seni hiçbir dünya telaşına değişmedim ben. Evlerin ve kalabalığın ağırlığını sana üstün tutmadım. Yoksulluğun acısından hafif bilmedim acını. Yenilen herkesin boğuntusuydu kaybolduğum uzaklık,yüzün her bulutlandığında. Nereye gidersem gideyim seni yürüdüm hep. Sevincini bir barış,bir bayram sabahı gibi taşıdım içimde. Sesine güvendim, gözlerine en çok yakışan o sürekli yaz ikindisine.” (syf 7) 3.  "Şiddetin coğrafyasında elbette gökyüzü bir lükstü ve ancak yağmur yağınca anımsanıyordu. Gittiği en büyük uzaklık evinden iş

Aşka Dair Nesirler - Ümit Yaşar Oğuzcan / 65 Alıntı

1. "Birazdan güneş doğacak Doludizgin atlılar geçecek yüreğimden Seni düşüneceğim." (syf 5) 2.  "Bir yeşil elbisen vardı Bir siyah ayakkabın vardı Bir gözlerin vardı Bir dudakların vardı Bir sen vardın Ama ben yoktum o sokakta." (syf 12) 3. " Tut ki ben beyazpeynirim ben zeytinim Al Ekmeğine katık et beni." (syf 11) 4.  "Kapılara sığmıyor umutsuzluğum." (syf 14) 5.  "Tanyerinde unuttuk gözlerimizi." (syf 18) 6.  "Yaşamaksa sensiz mümkün değil." (syf 19) 7.  "Birazdan gece olacak Ağır kılıçlar parçalayacak yüreğimi Pis bir koku gibi çökecek üstüme yalnızlığım." (syf 19) 8.  "Senin yeşilinde unuttum siyahlığımı." (syf 25) 9.  "Git diyorsun   Nereye gideyim  Ümitlerim ne olacak  Bunca şiirleri kim söyleyecek sana  Kim anlatacak dünyaya sığmayan güzelliğini." (syf 33) 10.  "Sevebildiğim kadar insanım ben."