Kitabın konusu şöyledir:” Beklenmedik bir boyuta ulaşan veba salgını tüm Oranlıları ilkin umutsuzluğa boğar, ardından Doktor Rieux, Tarron ve Grand’ın gösterdikleri dayanışma örneği, başta yetkililer olmak üzere herkese bir güç ve umut kaynağı olur.”
“Bir kenti tanımanın en bilindik yollarından biri de insanların orada nasıl çalıştığına, orada birbirlerini sevdiğine ve nasıl öldüğüne bakmaktır.”
(syf 13)
“İnsan, alışkanlıklarını edindikten sonra günlerini kolay geçirir.”
(syf 15)
“Soru: Zamanını yitirmemek için ne yapmalı?Yanıt: Onu alabildiğine duyumsamak…”
(syf 35)
“Kentin sıvalı, uzun duvarları boyunca, tozlu vitrinli sokaklar arasında, kirli sarı renkteki tramvaylarda insan kendini biraz göğün kölesi gibi hissediyordu.”
(syf 40)
“Gerçekten de felaketler ortak bir şeydir, ancak başınıza geldiğinde inanmakta güçlük çekilir.”
(syf 45)
“Kendimi dile getirmeyi nasıl da öğrenmek isterdim!”
(syf 55)
“Dünyadaki kötülük neredeyse her zaman cehaletten kaynaklanır.”
(syf 135)
“Umutsuzluğa alışmanın umutsuzluktan beter olduğunu düşünüyordu.”
(syf 182)
“İçimdeki isyandan hiçbir şey hissetmediğim saatler var bu kentte.”
(syf 217)
“Gündüz ya da gece olsun, öyle bir zaman vardır ki, insan korkaklaşır.”
(syf 276)
“İnsanın umuttan yoksun, yalnızca bildiği ve anımsadığı şeyle yaşaması güç olmalıydı.”
(syf 287)
Albert Camus – Veba
Can Yayınları
Çok teşekkürler.. Okuyacağım
YanıtlaSil