Ana içeriğe atla

Leylim Leylim - Ahmed Arif / 26 Alıntı


 

Her şairin bir de yüreğinde kulağı vardır.

1. "Ben bütün bu -belki de mânasız- iç sıkıntılarından senin var olduğunu hatırlayarak sıyrılıyorum."

(syf 69)

2. "Gözlerinden öperim cânım. En çok da burnundan. Gülme, ciddi söylüyorum."

(syf 11)

3. "Ben ki 29 yaşındayım. Ama binlerce yıldır seni arıyor, hasretini çekiyorum."

(syf 17)

4. "Hep seni hayalliyorum. Korkunç... Nasıl yanımdasın bilemezsin. Dicle'ye inerim sen, komşuya giderim sen, tabağı tuttuğumda, buzu kırdığımda, uzak yakın güzel bir hanım gördüğümde sen. En çok da mısrâ çekerken..."

(syf 79)

5. "Bilirsin mektuplarımı hep seninle doldurmak isterim. Başka neyim var bu dünyada, sen söyle sevgili?"

(syf 166)

6. "Yorulmazsan, seversen, beraberce yazalım. Tamamla beni. Şiirimde olsun tamamla."

(syf 189)

7. "Şâir adam, ayrılıkta, o namussuz ayrılıkta, firaklı şiirler yazmaz da ne yapar."

(syf 7)

8. "Çaresizliğimden gayri hiçbir kabahatim yok."

(syf 25)

9. “Seninle dünyayı, kasaba kasaba, kıyı kıyı dolanmak isterdim. Her gün bir yaş daha gençleşir, çocuklaşırdın! Yalan değil, olacak bu.”

(syf 129)

10. "Seni anlatabilmek seni - iyi çocuklara, kahramanlara. - Seni anlatabilmek seni - namussuza, yaşamayana, kahpe yalana."

(syf 134)

11. "Nemsin be? Sevgili, dost, yâr, arkadaş... Hepsi. En çok da en ilk de Leylâsın bana. Bir umudum, dünya gözüm, dikili ağacımsın. Uçan kuşum, akan suyumsun. Seni anlatabilmek seni. Ben cehennem çarklarından kurtuldum, üşüyorum kapama gözlerini..."

(syf 136)

12. "Merhaba canım. Mektubun gecikti gene. Belki de ne yazacağını kestiremiyorsun! Oysa adını yazman yeter. Görünce içim aydınlanıyor. Yüzüme şavk geliyor."

(syf 141)

13. "Şimdi burada güzel bir şafak. Gene uykusuz, mutsuz, tedirginim. Sana yazmak, yazmak, yazmak istiyorum... Seni bütün şafaklarda, evrenlerin o ıssız ihanet saatinde öperim. Ve sen geçersin içimden. Bitmek bilmezsin."

(syf 146)

14. "Ne dövünmek ne de düşünmek, hayatı değiştirmiyor. Hayatı, kendi icadımız fakları, prangaları zorlamak, parçalamakla değiştirebiliriz."

(syf 151)

15. "Ve biz, milyarlarca, aşkın, yalanın, alçaklığın, kahramanlığın; kapıları, kapakları, kuş uçurmaz uzaklıkları ve ayrılıklarıyla, kahrolası yasaklarıyla, bu acayip kaos karanlığında, biz ikimiz! İki müthiş hasret, iki parça can... "

(syf 4)

16. "Kendine iyi bak. Bir daha hiçbir ana doğurmaz seni."

(syf 9)

17. "Dünyaya geldiğime pişman değilim! Seni tanıdım çünkü."

(stf 59)

18. "Bir daha dünyaya gelsem aynı hayatı, daha bir ustaca ve korkusuz yaşarım. Ama bu sefer seni tanımakta gecikmem!"

(syf 66)

19. "Şu anda kim bilir napıyorsun sen. Belki çaydanlıktan bardağa o güzelim tavşankanını aktarıyorsun. Belki uykudasın, belki gezmede. Yahut da temiz, duru ve hazlı bir banyodasın. Başın, dişin ağrımasın, için bir garip burkulmasın da, nerede olursan ol! Yeter ki yaşa."

(syf 67)

20. "Belki de kırgınlığım kendime."

(syf 70)

21. "Dünyanın bütün şehirleri onların olsun, tek sana yakın olayım."

(syf 75)

22. "İnsan ya muhtaçlık, mecburluk olmadan sevmeli yahut da benim senin gibi amansız, vurgun..."

(syf 80)

23. "Öylesine, hûlya, kutsal ve uzaksın ki..."

(syf 90)

24. "Ne güzel şey senden gayrısını tanımamak, takmamak!"

(syf 91)

25. "Her ne hal ise, seni düşünmek iyi geliyor bana."

(syf 94)

26. "Gözlerinden, gözlerinden öperim -Bir umudum sende- Anlıyor musun?"


Leylim Leylim - Ahmed Arif

Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Tutunamayanlar - Oğuz Atay Kitabından Alıntılar

 1.   "Hayatım, ciddiye alınmasını istediğim bir oyundu." (syf 31) 2. "İnsanlar düşüncelerimize uygun biçimler almıyor." (syf 32) 3. "Bir cümle kaldı yalnız aklında: ''Güzel bir gün ve ben yaşıyorum.'' (syf 36) 4. "Öğrendikten sonra, bütün zorluklar geride kaldıktan sonra; vücudun her parçasında, başlangıçta bu makine kadar kör ve inatçı olan direnmenin yumuşadığını, dokunmanın mümkün olduğunu gördüğü zaman, yazık ki geçiş süresini unutuverir insan." (syf 36) 5. “Karı-kocanın birbirleriyle ve çevreleriyle durmadan yarışmasını anlamıyorum." (syf 36) 6.  "Kötülükten ancak kötülük çıkar. Bayağılık insan ruhunu öldürür." (syf 77) 7. "Sınıfta tahtaya kalktığım zaman, gene, şiirleri en iyi ben okuyordum; çünkü öğrenmiştim en çok bağıranın en iyi şiir okumuş sayıldığını. Ve öğretmenimin bu zayıf tarafını keşfeden tek akıllı öğrenciydim." (syf 77) 8. “Vazgeçiyorum, bütün insanlığın önünde eğilerek özür diliyorum; beni

Aşka Dair Nesirler - Ümit Yaşar Oğuzcan / 65 Alıntı

1. "Birazdan güneş doğacak Doludizgin atlılar geçecek yüreğimden Seni düşüneceğim." (syf 5) 2.  "Bir yeşil elbisen vardı Bir siyah ayakkabın vardı Bir gözlerin vardı Bir dudakların vardı Bir sen vardın Ama ben yoktum o sokakta." (syf 12) 3. " Tut ki ben beyazpeynirim ben zeytinim Al Ekmeğine katık et beni." (syf 11) 4.  "Kapılara sığmıyor umutsuzluğum." (syf 14) 5.  "Tanyerinde unuttuk gözlerimizi." (syf 18) 6.  "Yaşamaksa sensiz mümkün değil." (syf 19) 7.  "Birazdan gece olacak Ağır kılıçlar parçalayacak yüreğimi Pis bir koku gibi çökecek üstüme yalnızlığım." (syf 19) 8.  "Senin yeşilinde unuttum siyahlığımı." (syf 25) 9.  "Git diyorsun   Nereye gideyim  Ümitlerim ne olacak  Bunca şiirleri kim söyleyecek sana  Kim anlatacak dünyaya sığmayan güzelliğini." (syf 33) 10.  "Sevebildiğim kadar insanım ben."

İnsanın Acısını İnsan Alır - Şükrü Erbaş / Alıntılar

1.  "Ayrılık ne biliyor musun? Ne araya yolların girmesi, ne kapanan kapılar, ne yıldız kayması gecede, ne ceplerde tren tarifesi, ne de turna katarı gökte...İnsanın içini dökmekten vazgeçmesi ayrılık. İpi kopmuş boncuklar gibi yollara döktüğü gözlerini, birer damla düş kırıklığı olarak toplaması içine. Ardında dünyalar ışıyan camlar dururken duvarlara dalıp dalıp gitmesi. Türküsünü söyleyecek kimsesi kalmamak ayrılık." (syf 110) 2. “Seni hiçbir dünya telaşına değişmedim ben. Evlerin ve kalabalığın ağırlığını sana üstün tutmadım. Yoksulluğun acısından hafif bilmedim acını. Yenilen herkesin boğuntusuydu kaybolduğum uzaklık,yüzün her bulutlandığında. Nereye gidersem gideyim seni yürüdüm hep. Sevincini bir barış,bir bayram sabahı gibi taşıdım içimde. Sesine güvendim, gözlerine en çok yakışan o sürekli yaz ikindisine.” (syf 7) 3.  "Şiddetin coğrafyasında elbette gökyüzü bir lükstü ve ancak yağmur yağınca anımsanıyordu. Gittiği en büyük uzaklık evinden iş