1. "Caddeler bu yükü nasıl kaldırır Tanrım
Bu kalabalık fazla
Bu akşam fazla
Bu yağmur fazla."
(syf 9)
2. "İnsan sevgisiz Tanrım nasıl yaşar
Bunca arzudan sonraBunca büyüden sonra
Bunca gözyaşından sonra."
(syf 9)
3. "Zaman Tanrım nasıl büyütür bizi
Güzellik olmasaYalnızlık olmasa
Unutmak olmasa
Ölümü insan nasıl kabul eder Tanrım
Ağaçlar yaşarken
Bulutlar yaşarken
Çocuklar yaşarken."
(syf 10)
4. "Sokak lambaları bir gönül yarasıdır, pencerelere de yollara da aynı kederle vurur."
(syf 11)
5. "İnsan geçmişini sevmeden yaşayamazmış."
(syf 21)
6. "İnsan iyiliği öğrenmeden bilirmiş de, kötülük için zaman gerekirmiş."
(syf 22)
7. "Önce insana inanıyor insan. Sonra harflere, seslere, renklere."
(syf 23)
8. "İnsan erken öğreniyor gözyaşını."
(syf 23)
9. "Babam öldü. Gökyüzü yere indi. Babam, sustuğu bütün sözleri götürdü. Toprağın gökyüzünden büyük olduğunu o gün öğrendik."
(syf 29)
10. "Hepimiz hepimizin zalimi ve mazlumuyuz."
(syf 33)
11. "Vicdanımız eşyalarımızdan rahat
Boynumuzda başka hayatların ölü fotoğraflarıEşiklerimizde sevgisiz şarkılar
Dönüyoruz dünya diye kendi gövdemizi…"
(syf 33)
12. "Gövdesini hapishaneye çeviren gerçeğin karşısına, harflerden-seslerden-renklerden bir dünya koymayan insan ölür."
(syf 36)
13. "Mazlumun acısını zaman bir yaşama gücüne dönüştürür de, zalimin kötülüğü ölümden sonra da sürer gidermiş."
(syf 37)
14. "İnsan sevdiğinin söylemediği sözüne de küserdi."
(syf 40)
15. "Bugün de gözyaşı boyalı bir yalnızlık doğuyordu."
(syf 42)
16. "Ben o gün orada öğrendim, çocukluğu olmayanın büyüklüğü de olmazmış."
(syf 43)
17. "İnsan güzellikten önce korkuyu görüyormuş."
(syf 44)
18. "İnsanın yalnız ağlaması ne kadar acıymış."
(syf 45)
19. "Dünya, insanlardan yapılmış bir yalnızlıktı da bunu anlamak için akşam ve yağmur gerekiyordu. Bir de, içeriye de dışarıya da aynı solgunlukla bakan boyasız bir pencere. Herkes birbirine bakarak kendi mutsuzluğunu seviyordu."
(syf 49)
20. "Ömür Hanım...
Sesin yok, yüzün yok
Canımın ilmekleri arasında bir ishak kuşu
Sabahlar, çiy düşmüş uykusuzluk
Akşamlar, gözyaşı lambalarından bir sokak."
(syf 51)
21. "Gövdemizde çiçeklenen ne varsa, kalbimizde yaprak dökmektedir aynı anda. Zaman hüzündür..."
(syf 52)
22. "Şükür cehalet bitti! Kimse okumuyor, herkes yazıyor. Kimse öğrenmiyor, herkes biliyor. Kimse susmuyor, herkes konuşuyor. Kimse çekilmiyor, herkes ortada. Kimse kederlenmiyor, herkes şenlik. Kimse yere bakmıyor, herkes gökyüzü. Kimse sevmiyor, herkes arzu ediyor. Kimse gözyaşı değil, herkes küfür. Kimse eşik değil, herkes ufukların ötesi. Kimse gölge değil, herkes ışık.
Tevazu bitti. İncelik bitti. Hatıra bitti. Gönül bitti. Şarkı bitti.Bir aynalar pazarı ki, yaşıyoruz işte…"
(syf 60)
23. "İnsan yaşadığı yerden büyükmüş. Sokaklar evlerden büyükmüş. Dokunmak hayal etmekten büyükmüş."
(syf 62)
24. "Çocukluk unutulur mu hiç… sonsuzluktur, dersin. İnsanın bütün yaşlarıdır. Hayatın hazinesidir. Geriye dönüp kendimizi sevdiğimiz, başkalarının kapılarını araladığımız bitmez okuludur dünyanın. Yaşamın ilk harfleridir. İnsan büyümeyi erken öğrenir. Çocuk büyür. Yıllar sonra döner yine çocuk olur. Kendi içinde durmadan kendini doğurur."
(syf 68)
25. "İnsan yaşarken ne kadar az seviyor yaşamayı."
(syf 70)
26. "Diz çökmüş pencereler içinden yaşadığımız zamanlara bakıyorum. Ben, ölümün mazlumuyum Hatice. Seni sevmenin kapanmaz yarasıyım. Sen, ölümden sonra da kaderimsin benim."
(syf 71)
27. "Zaman değil de dünya geçiyormuş insanın üzerinden."
(syf 77)
28. "Akşamlar, Şehrazat, dünyanın her yerine aynı kederle mi iner?
Işık neden canımızdan çekilir bu saatlerde? Ağaçlar neden bir top pıtrağa döner? Kapılar ağırlaşır. Kimse başını kaldırıp da bakmaz gökyüzüne."
(syf 80)
29. "İnsan susarak da anlaşılmak ister. Sevdiğimiz insanlardan bunu beklemek çok mu Şehrazat?"
(syf 81)
30. "Doğayla bağlarımızı kopardık ve iyilik duygumuzu yitirdik. Başkalarını anlama ve sevme yetimizi yitirdik."
(syf 85)
31. "Başkalarından yapılmış bir şarkıyım ben. Bir eşitlik şarkısı. Bütün rüyaların güzelliğe uyandığı sabahım."
(syf 88)
32. "Ayrılık sularda nilüfer
Görürsün tutamazsın."
Gülten Akın
33. “Göğsümdeki çiçeklerin dili yok, unutma.”
(syf 13)
Kuş Uçar Kanat Ağlar - Şükrü Erbaş
Kırmızı Kedi Yayınevi
Yorumlar
Yorum Gönder