Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Ağustos, 2025 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Şiir/ Bir Gün Ölürüm - Metin Altıok

"Uzak, solgun çocukluğum; Akşam alacası, kasaba, Çatılarda kargalar. Hüzünlü gençliğim; Sabahçı kahveleri, Umutsuz aşklar. Bir anı tüneği şimdi Yaşadığım geçmiş yıllar. Ben derim ki; Ömrüm, ömrüm! Mumlar neden eriyip sönerler de Tersine doğru yanmazlar Uzayarak yeniden Ve insan doğmak ister mi Bir daha ölmek için? Ölümü arayarak geçti Bunca yılım. Kötü annem. Beni komşunun oğlu kadar seven, Yok olan babamdı belki Ölüm tutkumu pekiştiren. Elbet bir gün ölürüm. Ömrüm ömrüm Ve yanan mum Koca bir fitil bırakan ardında Ne kadar benziyor birbirine. Zifiri karanlıktı gece. Mum bitti yanmadı tersine Beyaz mürekkeple yazdım Bu şiiri karanlığın üstüne. Ben derim ki; Geçip gider zaman. Geri alınmaz bazı şeyler. Ömrüm ömrüm Ve yanan mum biter. Soğur cehennem bile!"

Şiir/ Yol Şarkısı - Metin Altıok

"Eskiden bir sesim Vardı benim; Şimdi uzakta. Çınlar belki Bir köprünün altında. Yitirdiklerim de oldu Kazandıklarımın yanında. Eskiden bir yüreğim Vardı benim; Şimdi uzakta Çarpar belki Bir çocuğun odasında. Yitirdiklerim de oldu Kazandıklarımın yanında . Bir ben kaldım şimdi Tek yakın bana . Ama ben eskiden de Hep böyle Yalnız çıkardım yola."

Şiir/ Evde Yoklar - Metin Altıok

"Durmadan avuçlarım terliyor, inildiyor ardımdan Girdiğim çıktığım kapılar. Trenim gecikmeli, yüreğim bungun, Bir bir uzaklaşıyor sevdiğim insanlar. Ne zaman bir dosta gitsem, Evde yoklar. Dolanıp duruyorum ortalıkta. Kedim hımbıl, yaprak döküyor çiçeğim, Rakım bir türlü beyazlaşmıyor. Anahtarım güç dönüyor kilidinde, Nemli aldığım sigaralar. Ne zaman bir dosta gitsem Evde yoklar Kimi zaman çocuğum, Bir müzik kutusu başucumda Ve ayımın gözleri saydam. Kimi zaman gardayım Yanımda bavulum, yılgın ve ihtiyar. Ne zaman bir dosta gitsem, Evde yoklar. Bekliyorum bir kapının önünde, Cebimde yazılmamış bir mektupla. Bana karşı ben vardım Çaldığım kapıların ardında, Ben açtım, ben girdim Selamlaştık ilk defa."

Şiir/ Ormanların Gümbürtüsünden - Metin Altıok

"Bir yüzük yaptım sana güvercin teleğinden, Bir yüzük bükerek hoşçakal sözcüğünden. Bir yüzük yaptım belli belirsiz, Eski bir gramafon sesinden. Bir yüzük serçe parmağın için, Bulutsuz bir gecede kayan yıldız izinden. Bir yüzük yaptım terli bir yüzük, Avucumdan geçen ince hayat çizgisinden. Yanmasını bilen bakır bir yüzük, Evime akım taşıyan elektrik telinden. Bir yüzük yaptım, bir yüzük ki; Yıllardır dinmeyen ormanların gümbürtüsünden."

Şiir/ Sis - Metin Altıok

"Özenle boyadım ipliğini sevginin, Gidip de bulamamanın incinmiş rengine. Sisi gümüş bir rüzgârla tepelerden eğirdim, Dokudum yalnızlığın bu serin kumaşını, Sesime ayrılıklardan bir gömlek diktim. Ölümü tastamam ezberledim de geldim, Dilimde bu buruk türkü tadıyla Bilmem ki burdan nereye giderim. Sonunda kendime bir top yangın edindim, Soluğumla besledim dudağımın ucunda. Ömrümün külüydü savrulan hep ardımda, Örterek yavaş yavaş bıraktığım izleri Yanmış bir günün sürüklenen kanatlarıyla. Koştum, durmadan koştum o küçük yangınımla, Adımın çaresiz kıyılarında kendi göğümü bulmaya."

Şiir/ Savrulan - Metin Altıok

"Görüyorsun bir acıyı gidiyoruz seninle, Örselenmiş söz yığınları bırakarak Kırık tekerlekler gibi ardımızda. Ve üstümüzde döneniyor çaylak sürüsü, Doyabilmek için yaralı bir aşkla. Konup göçüyoruz böylece acıyla birlikte.  Bir imgeye dönüşen rüzgârın önünde Savrulan ve toza boğulan. Soluk ve üzgün bir mendilin peşinde Üstünde bir kaç damla gözyaşı olan, Koşuyoruz her şeyin silindiği bir yere."

Şiir/ Senfoni - Turgut Uyar

"Çaresiz kaldıkça hep seni düşünürüm Önce sesin gelir aklıma Sonra cumartesi geceleri gelir Sonra gökyüzü gelir hemen kurtulurum Bir yağmur yağsa beraber ıslansak. Kırk kere söyledim bir daha söylerim Savaşta ve barışta karada ve denizde Düşkünlükte ve esenlikte Zamanımız apayrı bize göre Yanyana olduk mu elele Aç kalsak ağlamayız biliyorum. İçim güvercinleri okşarmış gibi rahat Sen yanımdayken ister istemez Geniş meydanlarda akşamüstleri Üst üste üç kere deniz üç kere çınarlar Sen yanımdayken ister istemez Uzak ırmakları hatırlıyorum. Ara sıra düşmüyor değil aklıma Yabancı kadınların sıcaklığı Ama Allah bilir ya ne saklıyayım Yanında ihtiyarlamak istiyorum."

İmkansızın Şarkısı - Haruki Murakami / 13 Alıntı

1. "Gökyüzünde asılı duran kara bulutlara baktım ve o zamana kadar yaşamımın akışında yitip gitmiş olan şeyleri düşündüm. Uçup gitmiş saatleri, ölmüş veya yitmiş arkadaşları ,bir daha geri gelmeyecek hisleri." (syf 9) 2. "Ölüm, yaşamın karşıtı olarak değil parçası olarak vardır." (syf 38) 3. "Çağdaş edebiyata güvenim yok demiyorum. Ama değerli vaktimi de zamanın vaftiz etmediği eserleri okuyarak ziyan etmek istemem. Hayat yeterince kısa." (syf 45) 4. "Rüzgar biraz yön değiştirse, haykırışları fısıltıya dönüşüyordu." (syf 67) 5. "Yalnızlığı kimse o kadar sevmez. Sadece arkadaş edinmek için çaba harcamıyorum. Sonu hayal kırıklığı oluyor." (syf 72) 6. "Sezgilerim oldukça iyidir. Ama mantıklı düşünme konusunda umutsuz vakayım." (syf 93) 7. "Kalbini açabilen insanlar var, bir de açamayanlar. Siz açabilenlerdensiniz. Ya da daha doğru deyişle, istediğinizde bunu yapabiliyorsunuz.'' ''Peki insanlar kal...