bir çocuğun düşüyüm ben büyülü yaz akşamları ben üflerim mızıka söyler sesimiz tutar sokakları ılık bir ses taşırım yorulmadan sonsuz özlemler büyütürüm yarına ben mızıka çalarım siz onu duymasanız da mızıkamın içindedir yaşam kardeşler ben çalayım siz görün nasıl geçilir kiraz rengi sokaklar soluk soluğa yeni aşklarla yorulmaz yaşlı bir yürek bile gülüşler ona akar da ben mızıka çalmazsam ne özlemleriniz olur ne ayrılıklarınız yalnız bir yıldız gibi boşluğa düşer yaşlı dünyanız bir çocuğun düşüyüm ben mızıkamın sesi yeryüzüne değer uyurum uyanırım hep aynı şarkı ne sesim eksilir ne umut biter.
Yaşadığımızı anlamak için hayata da bir ayraç koyup nefes almak lazım bazen