Dost kimdi kardeş kimdi yâr kimdi Tüm unutsam dedim unutsam Onları unutmam ölümümdü Bir sıcak rüzgâr geldi sallandı Dalların acı yeşili ballandı Oturup ağlasam dedim ağlasam Yeşile ala karşı elâleme karşı 20 Mayıs 954’te Kurtuluş istasyonundan tren dolusu Güneye gidenlere el ettim Güneyde doğuda bu şehirde Yepyeni bir yaşamada hepsi Çoktan unutmuşlardır beni Affettim Bu perişan halime sebeptir Senin unutmuşluğunu affetmeyeceğim Şimdi dünyanın yarısı uyuyor Ölüm bıçak gibi kıl gibi Elleri insanların elleri kaç defa Ölüme değiyor Bu yaralı kırgın halime Bu perişanlığıma sebeptir Bu sarı saçları alnında Uyuyanlar için son şiir.
Yaşadığımızı anlamak için hayata da bir ayraç koyup nefes almak lazım bazen