Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Şubat, 2022 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Kimse Bize Ait Değildir , Rabindranath Tagore - Nabi Resuloğlu /39 Alıntı

  1.  "İnsanlardan saklanmak mi istiyorsunuz, hayatınızı apaçık önlerine serin ve çözemesinler sizi!" 2. "Bulutsuz bir gün, gök pırıl pırıl Güleç yüzlü bir dost gibi, hafif bir meltem Okşamaya göğüsleri, yüzleri ve gözleri Ve sandal saliniyor Sessiz, durgun sularında Padma'nın Ezgili dalgacıklar çıkararak Şimdi , başka bir doğa şiirinden, bir geminin batışını anlatan..." 3. “Kelebek ayları değil anları sayar ve yeterince de vakti vardır.” 4. “İyilik ve kötülük kavramlarını aklından çıkarma, başkalarının sözleri, eylemleri seni etkilemesin. Modern dünyanın göz alıcı yapaylıkları seni bozmasın. Yalın ve düz bir yaşam sür, zenginin sarayına da, yoksulun kulübesine de gönül rahatlığıyla, açık alınla gir." 5. “Güneş olamazsan yıldız ol, ama gökteki en parlak yıldız sen ol.” 6. Bir sabah doğmakta olan güneşe bakıp şöyle demiştir: "Bakarken birdenbire sanki gözümden bir perde kalkıverdi ve dünyanın şaşırtıcı bir aydınlıkla kaplandığını gördüm; her yanda

Şiir/ Öyle Bir Yerdeyim Ki - Hasan Hüseyin Korkmazgil

Quiet Summer Evening by the River Mouth  by  Janus la Cour Öyle bir yerdeyim ki ne karanfil ne kurbağa Bir yanım mavi yosun Dalgalanır sularda Dostum dostum Güzel dostum Bu ne beter çizgidir bu Bu ne çıldırtan denge Yaprak döker bir yanımız Bir yanımız bahar bahçe Öyle bir yerdeyim ki Bir yanım çığlık çığlığa Öyle bir yerdeyim ki Anam gider Allah Allah Öyle bir yerdeyim ki ne karanfil, kurbağa Öyle bir yerdeyim ki Bir yanım mavi yosun çalkalanır sularda Dostum, dostum güzel dostum Bu ne beter çizgidir bu Bu ne çıldırtan denge Yaprak döker bir yanımız Bir yanımız bahar bahçe Öyle bir yerdeyim ki bir yanım çığlık çığlığa Öyle bir yerdeyim ki Anam gider Allah, Allah dölüm düşmüş sokağa.

Öykü/ Denize Doğru - Orhan Veli

   Saintes-Maries-de-la-Mer Yakınında Deniz Manzarası - Van Gogh Şairane bir yazı:    Bir yıl deniz görmesem bir hoş olurum. Hele bir de bahar gelmez mi, buram buram yosun kokuları tütmeye başlar burnumda. Bu kokuyu ilk olarak bir kara şehrinde, bìr bahar sabahı, okula giderken duymuşumdur. Bana daha küçüklük zamanlarımı hatırlatan bu kokuda birtakım somut hayaller de vardır. Bir Boğaziçi köyü, kolumda gene mektep çantam, sisli yahut güneşli bir sabah, bütün bir kışı kıyıda geçirmiş dalyan direkleri...    İşte bu koku, oradan, o dalyan direklerinin üstündeki yosunlardan gelen kokudur. Ama nasıl fark etmemişim çocukluğumda o kokuyu? Fark etmemişim de, neden sonra, bir kara şehrinde duymuşum. Nasıl olmuş bu iş?    Bir kara şehrinde, bir bahar sabahı, okula giderken duyduğum o koku sonra sonra, ne çeşitli hayallerle zenginleşti! Denizden uzak kaldıkça neler hatırlamadım denize ait! Hepsini de sevdim, hepsini de hasretle hatırladım. Hangisi kötü bu hatıraların? Güneşin, sularda

Şiir / Ne İçindeyim Zamanın - Ahmet Hamdi Tanpınar

Ne içindeyim zamanın, Ne de büsbütün dışında; Yekpare, geniş bir anın Parçalanmaz akışında. Bir garip rüya rengiyle Uyuşmuş gibi her şekil, Rüzgarda uçan tüy bile Benim kadar hafif değil. Başım sükutu öğüten Uçsuz bucaksız değirmen; İçim muradına ermiş Abasız, postsuz bir derviş. Kökü bende bir sarmaşık Olmuş dünya sezmekteyim, Mavi, masmavi bir ışık Ortasında yüzmekteyim.

Var mısın? - Doğan Cüceloğlu / 62 Alıntı

1."İlk defa anladım ki, paylaşabilmek için insanın simidinin olması yetmiyor, kuşlara da ihtiyaç var. Üstelik kimin kime teşekkür edeceği de belli değil." (syf 45) 2. "Birey, yaşamının anlamını ancak bir ekip içinde sorumluluk alarak bulur." (syf 19) 3. "Sorumluluk bilinci, 'biz' anlayışının temelidir ve kendini 'biz'in bir üyesi olarak gören kişi ne yapması gerektiğini bilir." (syf 20) 4. "İnsan kendi özünü ne kadar erken fark ederse, kendisiyle ne kadar erken ilişki kurarsa o kadar yaşıyor demektir." (syf 24) 5. "Ve sen, kendin için dünyadaki en önemli insansın. Öyle olmalısın! Aksi hâlde yaşadığın hayat senin hayatın olmaz, -mış gibi bir hayat sürersin. Bu yüzden 'benim , hayatım' diyebilmen, 'Yaşadım!' diyebilmen için her zaman, bu durumda olduğu gibi kimsenin bilmediği bir koşulda dahi, sen kendin için doğru olanı, adil olanı yapmalısın." (syf 27) 6. "Bana göre hayatın anlamı 'keşif'tir.

Şiir/ Çocuksun Sen - Ahmet Telli

            il mattino di rose - Giovanni Giani 1906 1 Dünyanın dışına atılmış bir adımdın sen Ömrümüzse karşılıksız sorulardı hepsi bu Şu samanyolu hani avuçlarından dökülen Kum taneleri var ya onlardan birindeyim Yeni bir yolculuğa çıkıyorum kar yağıyor Bir aşk tipiye tutuluyor daha ilk dönemeçte Çocuksun sen sesindeki tipiye tutulduğum Dönüşen ve suya dönüşen sorular soruyorsun Sesin bir çağlayan olup dolduruyor uçurumlarımı Kötü bir anlatıcıyım oysa ben ve ne zaman Birisi adres sorsa önce silaha davranıyorum Kekemeyim en az kasabalı aşklar kadar mahçup Ve üzgün kentler arıyorum ayrılıklar için Bir yanlışlığım bu dünyada en az senin kadar Ve sen kendi küllerini savuruyorsun dağa taşa Bir daha doğmamak için doğmak diyorsun Ölümlülerin işi bir de mutlu olanların Onların hep bir öyküsü olur ve yaşarlar Bırakıp gidemezler alıştıkları ne varsa Çocuksun sen her ayrılıkta imlası bozulan Susan bir çocuktan daha büyük bir tehdit Ne olabilir, sorumun karşılığını bilmiyor kimse Köt

Öykü/ Bahtiyar Köpek - Sabahattin Ali

        Cape Code Evening, 1939 - Edward Hopper        Niçin hep acı şeyler yazayım? Dostlar, yufka yürekli dostlar bundan hoşlanmıyorlar. "Hep kötü, sakat şeyleri mi göreceksin?” diyorlar. “Hep açlardan, çıplaklardan, dertlilerden mi bahsedeceksin? Geceleri gazete satıp izmarit toplayan serseri çocuklardan; bir karış toprak, bir bakraç su için birbirlerini öldürenlerden; cezaevlerinde ruhları kemirile kemirile eriyip gidenlerden; doktor bulamayanlardan; hakkını alamayanlardan başka yazacak şeyler, iyi güzel şeyler kalmadı mı? Niçin yazılarındaki bütün insanların benzi soluk, yüreği kederli? Bu memlekette yüzü gülen, bahtiyar insan yok mu?"    Hiç olmaz olur mu? Arayıp, bulup görmek lazım. Bunun için de kenarı köşeyi araştırmak istemez. Her şey apaçık ortada, göz önünde. Sade güler yüzlü, bahtiyar insanlar değil, bahtiyar köpekler bile var. Ben de karar verdim, bu sefer açlıktan, izdıraptan, nefretten değil... rahattan, tokluktan, sevgiden bahsedeceğim.    Oturdu