"Hiçbir beklentisi olmayan için, gelen her şey makbuldür."
(syf 21)
"Hiçbir zaman olamadığımız bir şeyin pişmanlığını duymaktan daha acı verici bir pişmanlık yoktur."
"Bir sanat eseri olmak istiyorum, en azından ruhumla; çünkü bedenimle olmayı başaramıyorum."
(syf 23)
"Çocukluğumu kaybettiğim için değil, çocukluğum dahil her şey kaybolduğu için kederleniyorum."
(syf 24)
"Kalbimde huzurlu bir ıstırap var ve sakinliğim vazgeçişimdendir."
(syf 25)
"Aslında tek arzuladığım şey, hayatı uykuda geçirmektir."
"Mutlu olanlar, hayatlarını kimseye emanet etmeyenlerdir."
(syf 26)
"Delilik yoksa nedir ki insan, canlı kanlı bir yaratıktan, üreten ve yaşayan bir cesetten başka?"
"Mutsuzluğunun farkında olmayan bunca insanın mutluluğu beni dehşete düşürüyor."
"İnsan hayatı dalga geçilemeyecek kadar hüzünlü ve ciddidir."
(syf 28)
"Acı çekmekten zevk aldığımı düşünüyorum bazen."
(syf 29)
"Saçlarımızı ağartan ve yüzlerimizi kırıştıran zaman en coşkulu duygularımızı da soldurur, hem de çok daha hızlı bir biçimde."
(syf 30)
"Çok yalnızım, kalabalıklar tarafından kuşatılmışım."
(syf 31)
"Bizler hiç kimseyi sevmeyiz aslında. Bizim sevdiğimiz şey, karşımızdaki kişi hakkındaki fikirlerimizdir. Kendi düşüncelerimizi, kendi benliğimizi severiz biz."
"Hiçbir şeyi ciddiye almayan kişidir, tek mutlu kişi."
(syf 32)
"Hepimiz kendi dışımızdaki şeylerin tutsağıyız."
(syf 34)
"Bazen bütün hayallerimi tek bir kesintisiz hayatla birleştirsem ve hayali dostlar ve insanlarla dolu günlerden oluşan bir hayat kursam ne kadar mükemmel olur diye düşünüyorum."
(syf 36)
"Bu dünyada hayatta kalmanın tek yolu hayallerimizi, asla gerçekleştirmeden canlı tutmaktır çünkü hayalin gerçekleşmiş hali hiçbir zaman kafamızda canlandırdığımız kadar iyi olmaz."
"Ruhum gizli bir orkestra; içimde hangi enstrümanların, hangi keman tellerinin, arpların, davulların ve tamburların çaldığını bilmiyorum. Sadece oluşan ahengi duyuyorum."
(syf 37)
"Hayat bize hapishane hücresinden başka bir şey vermiyorsa, unutulmuşluğumuzu düşlerimizin gölgeleri ve renkli desenleriyle, duvarın durgun yüzeyine kazıyarak en azından bize verilen hücreyi süsleyelim."
"Mükemmelliğe tapıyoruz çünkü ona sahip olamıyoruz; eğer sahip olsaydık, onu reddederdik. Mükemmellik insanlık dışıdır çünkü insanlık mükemmellikten çok uzaktır."
"Eyleme geçmeksizin ayrıntıya ve mükemmelliyetçi içgüdülere takılmak, insanı vazgeçmeye yönlendiren bir karakter özelliğidir."
(syf 38)
"Hiçbir zaman baskı altında yaşamamış biri özgürlüğün ne olduğunu bilmez."
(syf 41)
"Ne mutlu her şeyden vazgeçebilene, her şeyden vazgeçebileceği için hiçbir şeyi elinden alınamayacak, azaltılamayacak olana."
(syf 49)
"Şeylerin değeri var oldukları süreye değil, bıraktıkları etkiye bağlıdır. Unutulmaz anlar ve eşsiz insanlar işte bu yüzden vardır!"
(syf 53)
"Yaptıklarımızdan ziyade düşündüklerimize değer veriyoruz. Düşündüklerimizi yapmadığımızı ya da düşündüğümüz şey olamadığımızı, şeylerin ilk özelliğinin hareket olduğu gibi hayatın da ilk işlevinin eylem olduğunu unutuyoruz."
(syf 56)
"Her zaman sevilmek istedim. Bana ilgisizce davranılması daima kederlendirdi beni. Talihin yetim bıraktığı ben, her yetim gibi birilerinin sevgisini ve şefkatini görmek istedim. Bu ihtiyaç daima yatıştıramadığım bir açlık oldu ve bu kaçınılmaz açlığa kendimi o kadar alıştırdım ki, bazen gerçekten yemek yeme ihtiyacı hissetmediğimi düşünüyorum. Her ne olursa olsun, hayat canımı yakıyor."
(syf 61)
"Hayattan çok az şey istedim fakat o, bu kadarını bile çok gördü bana. Yakınlarda bir kır, biraz güneş ışığı, birazcık ekmek eşliğinde birazcık huzur, var olduğum gerçeğinin altında ezilmemek, başkalarından hiçbir şey istememek ve başkalarının benden hiçbir şey istememesi..."
(syf 63)
"En çok can yakan duygular ve en çok yaralayan hareketler olanaksız olanlardır: sırf imkânsız oldukları için gidip de imkânsız şeylere özlem duymak,hiç var olmayan bir şeyin hasretini çekmek,kesin olmayan bir şeyi arzulamak,bir başkası olamamanın pişmanlığını yaşamak,dünyanın varoluşundan hoşnut olmamak.Ruh bilincinin bütün bu yarı tınıları içimizde ne olduğumuza dair güneşin sonsuza kadar battığı acı dolu bir manzara yaratır."
"Hayat, onu nasıl tasarladığımıza göre değişir."
(syf 64)
"Bir şeyi kelimelere dökmekten hoşlanıyorum. Kelimeler benim için somut bedenler, gözle görülür denizkızları, vücut bulmuş duyulardır."
(syf 68)
"Ruhumdan çüçekli bir süs yapmalıyım kendime.
(syf 74)
"Birkaç kişi mutluluğu bulabilsin diye birçokları acı çeker."
(syf 79)
"Keşke insan, doğumundan itibaren, her şeye mutlak kabul gören anlamlar yüklemeseydi de bütün şeylerin dışarıdan dayatılan anlamı değil de özlerinde var olan anlamlarını görebilseydi."
(syf 81)
"Diğer insanlara kolay gelen şeyler uğruna daima çaba harcamak zorunda kaldım. Başkalarının neredeyse hiç istemeden elde ettiği şeyleri ben daima elde etmek istedim. Gördüğümü ya da dokunduğumu iddia edemeyeceğim buzlu camdan bir paravan vardı daima hayat ile aramda."
(syf 82)
"Hep içeride yaşadım. Hayata hiç dokunmadım. Ne zaman bir eylemin izini sürmeye başlasam, onu düşlerimde tamamladım, kahramanca. Gerçek bir kılıç, bir kılıç hayalinden daha ağırdır. Büyük ordulara kumandanlık yaptım, büyük savaşlar kazandım, koca mağlubiyetlerin tadını çıkardım- tamamı zihnimdeydi."
(syf 90)
"Hayatımız konuşamayanın sessizliği ve anlaşılmayanın sessizliği arasında akıp gider."
(syf 91)
Anlamaktan Yoruldum - Fernando Pessoa
Zeplin Kitap
Yorumlar
Yorum Gönder