"virgülümü bir şehre değişmeden çok önce kimin tenhasında bir ses bulsam, susardım, sessizliğin ikizi olurdu bir anı, söylenince.
her mühürlü gövde ırmağıyla gelirdi akardık gökyüzünde çizili annemizin kalbine
her çocukla anne, her anneyle çocuk derin alınganlıklarda iki sevgili çocukluk bir yere saklanmıyor, kendine bile
kalbim, eksik rüyalardan ıssız kuşhane canımdan yoksullar kadar uzak düşmüşüm meğer dokunamam ağzımdaki yarayla incitilmiş bir güle
bir nergisin küçük alışkanlığıdır tembel ırmakların göğsünde uykuyu aralar gibi gözyaşlarını yağmura çıkarmak... yağmursa, hepimizin paylaştığı yalnızlık
ne çoksunuz, size yenilmemek güç, ey bütün efsaneyi ölümle buluşturan tenhalık."
Yorumlar
Yorum Gönder