Ana içeriğe atla

Mektuplardan Alıntılarla 14 Van Gogh Tablosu

 1. Arles’teki Kırmızı Üzüm Bağ


"Eğer şimdi değersizsem ilerde de değersiz olacağım, ama ilerde değerli olacaksam, şimdi de değerliyim. Çünkü mısır mısırdır, her ne kadar kentliler ilk bakışta onu ot sansalar da.."

*Arles'te Kırmızı Bağ Van Gogh tarafından 1888 yılında yapılmış bir yağlı boya tablosudur. Bu eserin, Van Gogh'un hayattayken satabildiği tek resim olduğu düşünülüyor. 

2.  Yıldızlı Gece 



"Gene de, gözümün önünde güzel bir gelecek canlandırmaktan kendimi alamıyorum."

3. Arles’teki Yatak Odası


"İnsan kimi kez korkunç umutsuzluğa kapılıyor, sanki cehennemdeymiş gibi hissediyor..."

4.Ayçiçekleri 


"Doğa duygusu ve sevgisi, er ya da geç sanatla ilgilenen kişilerde karşılığını bulur."

5. Buğday Tarlası ve Kargalar 



"Gelecek her zaman insanın beklediğinden değişiktir, onun için hiçbir zaman emin olamazsın hiçbir şeyden."

6. Çiçek Açan Badem Ağacı



"Tonlar ve renkler ne büyük şeyler! Bunları hissetmeyi öğrenemeyen biri ise gerçek yaşamdan ne kadar uzakta!"

7. Gece Kahvesi



"Ve uygarlığın doğurduğu bezginlikten bunalmıştım."

8. İrisler 



"İnsan doğayı unutmaya başlarsa sağlam bir temelden yoksun kalıyor ve ancak yüzeysel bir bakışı olabiliyor."

9. Kafe Terasta Gece


 
"Günümüzde her şey konusunda öylesine bir acelecilik, bir koşuşturma var ki, hiç hoşuma gitmiyor, birçok şeyin neşesi, sevinci kayboldu sanki."

10. Otoportre



"Sözcüklere gerek kalmadan beni anlayacaklarını sandım."

11. Patates Yiyenler 



"Bence yoksullarla ressamlar arasında ortak bir yan var: Hava değişimlerini, mevsim dönüşümlerini derinden duyumsama özelliği..."

12. Ren Nehri’nde Yıldızlı Bir Gece 



"Eğer içinde sonsuz, derin, gerçek bir şey yoksa yaşama da değer veremem."

13. Sarı Ev



"İstediğim, yaptığım bir iş altı kez kötü çıkarsa ve ben cesaretimi yitirmeye başladığımda, 'şimdi yeniden, yedinci kez denemelisin' diyecek biri..."

14. Sonsuzluğun Eşiğinde



"Bazen yaşamın içinden nasıl çıkacağımı bilemiyorum."



Mektuplardan alıntılar Yapı Kredi Yayınları, Theo'ya Mektuplar kitabından alınmıştır.

Tüm alıntıları okumak için 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Tutunamayanlar - Oğuz Atay Kitabından Alıntılar

 1.   "Hayatım, ciddiye alınmasını istediğim bir oyundu." (syf 31) 2. "İnsanlar düşüncelerimize uygun biçimler almıyor." (syf 32) 3. "Bir cümle kaldı yalnız aklında: ''Güzel bir gün ve ben yaşıyorum.'' (syf 36) 4. "Öğrendikten sonra, bütün zorluklar geride kaldıktan sonra; vücudun her parçasında, başlangıçta bu makine kadar kör ve inatçı olan direnmenin yumuşadığını, dokunmanın mümkün olduğunu gördüğü zaman, yazık ki geçiş süresini unutuverir insan." (syf 36) 5. “Karı-kocanın birbirleriyle ve çevreleriyle durmadan yarışmasını anlamıyorum." (syf 36) 6.  "Kötülükten ancak kötülük çıkar. Bayağılık insan ruhunu öldürür." (syf 77) 7. "Sınıfta tahtaya kalktığım zaman, gene, şiirleri en iyi ben okuyordum; çünkü öğrenmiştim en çok bağıranın en iyi şiir okumuş sayıldığını. Ve öğretmenimin bu zayıf tarafını keşfeden tek akıllı öğrenciydim." (syf 77) 8. “Vazgeçiyorum, bütün insanlığın önünde eğilerek özür diliyorum; beni

Aşka Dair Nesirler - Ümit Yaşar Oğuzcan / 65 Alıntı

1. "Birazdan güneş doğacak Doludizgin atlılar geçecek yüreğimden Seni düşüneceğim." (syf 5) 2.  "Bir yeşil elbisen vardı Bir siyah ayakkabın vardı Bir gözlerin vardı Bir dudakların vardı Bir sen vardın Ama ben yoktum o sokakta." (syf 12) 3. " Tut ki ben beyazpeynirim ben zeytinim Al Ekmeğine katık et beni." (syf 11) 4.  "Kapılara sığmıyor umutsuzluğum." (syf 14) 5.  "Tanyerinde unuttuk gözlerimizi." (syf 18) 6.  "Yaşamaksa sensiz mümkün değil." (syf 19) 7.  "Birazdan gece olacak Ağır kılıçlar parçalayacak yüreğimi Pis bir koku gibi çökecek üstüme yalnızlığım." (syf 19) 8.  "Senin yeşilinde unuttum siyahlığımı." (syf 25) 9.  "Git diyorsun   Nereye gideyim  Ümitlerim ne olacak  Bunca şiirleri kim söyleyecek sana  Kim anlatacak dünyaya sığmayan güzelliğini." (syf 33) 10.  "Sevebildiğim kadar insanım ben."

İnsanın Acısını İnsan Alır - Şükrü Erbaş / Alıntılar

1.  "Ayrılık ne biliyor musun? Ne araya yolların girmesi, ne kapanan kapılar, ne yıldız kayması gecede, ne ceplerde tren tarifesi, ne de turna katarı gökte...İnsanın içini dökmekten vazgeçmesi ayrılık. İpi kopmuş boncuklar gibi yollara döktüğü gözlerini, birer damla düş kırıklığı olarak toplaması içine. Ardında dünyalar ışıyan camlar dururken duvarlara dalıp dalıp gitmesi. Türküsünü söyleyecek kimsesi kalmamak ayrılık." (syf 110) 2. “Seni hiçbir dünya telaşına değişmedim ben. Evlerin ve kalabalığın ağırlığını sana üstün tutmadım. Yoksulluğun acısından hafif bilmedim acını. Yenilen herkesin boğuntusuydu kaybolduğum uzaklık,yüzün her bulutlandığında. Nereye gidersem gideyim seni yürüdüm hep. Sevincini bir barış,bir bayram sabahı gibi taşıdım içimde. Sesine güvendim, gözlerine en çok yakışan o sürekli yaz ikindisine.” (syf 7) 3.  "Şiddetin coğrafyasında elbette gökyüzü bir lükstü ve ancak yağmur yağınca anımsanıyordu. Gittiği en büyük uzaklık evinden iş