1."Bir sıkıntının geçeceğine duyulan güven, ona dayanmanın tek çaresiydi."
(syf 302)
2. "İnsan içinden yenilenmeyince dışından eskir."
(syf 351)
3. "Geçmişi bizim için manalı kılan şey, ona bugünden bakıyor olmamızla alâkalıydı. Onun bugün ve yarın için bize vereceği hızdı aslolan.
(syf 30)
4. Aşk, önce kolay göründü. Ondan sonra çok müşkiller meydana geldi."
Hafız Divanı
(syf 112)
5. "Aşk bahane. Herkes kendini seviyor, bu cilvede kendi güzelliğinden emin olmak istiyordu ve tıpkı şu ayna gibi bu güzelliği yansıtacak, parlatacak bir ayna arıyordu."
(syf 80)
6. "Aşka düştüğü besbelli, yoksa ölmekten niye korksundu."
(syf 144)
7. "Aşk bir yandan anlatmak ihtiyacındaydı ama diğer yandan kıskançtı."
(syf 185)
8. "Anladım ki aidiyet, kan bağından önce gelen bir şeydir. O da aynı toprak üzerinde ortak bir geçmişle kurulabilir."
(syf 112)
9. "Bütün şairlerin aslında o aynı şeyden, yalnızlıktan korktuğunu anlıyorum."
(syf 215)
10. "İyilik gibi kötülüğün de dili, dini, ırkı, milleti, milliyeti yoktu."
(syf 311)
11. "İnsanın kıyameti de kendisiyle birlikte yürüyordu demek ki. Ne çok acı vardı bu dünyada ve onlar dünyaya gelmeden önce de bu böyleydi, gittikten sonra da değişmeyecekti."
(syf 319)
12. "Aşkın zamanı yok anı var, kelamı yok ama ışığı var."
(syf 336)
13. "Mucizeler öyle çok sık görünen şeyler değildi. Ama birilerinin mucizesi olmak da lazımdı."
(syf 351)
14. "Yalnızdım ve insanları seviyordum ama yine de yalnızlığımı daha çok seviyordum."
(syf 35)
15. "Düşünmeden edemedi: Masumlar niye acı çekerdi?"
(syf 384)
16. "Ve ümidin olmadığı yerde ümit kapılarının açık kalması ne kadar acıydı."
(syf 386)
17. "Bir acıya tahammül edebilmek ancak ondan daha büyük bir acıyla yüz yüze gelmekle mümkün olabilirmiş."
(syf 393)
18. "İnsan sadece kendisinin değil başkalarının da kaderinden sorumluydu. Hatta bazen insanın kaderi başkalarının kaderi üzerinden yazılıyordu."
(syf 439)
19. "Aşk benim kalbimi yakıyor, seninkini yalayıp geçiyor. Ben tam merkezine koyuyorum aşkı hayatımda, sen başka bir şeyin yerine koyuyorsun."
(syf 449)
20. "Her insan bir evrendi ve her ölüm evrenin sönüşü demekti. Bu yüzden bir tek masumun dahi öldüğü yerde hiçbir haklı gerekçeden söz edilemezdi. Savaş insanı canavarlaştırıyordu ve insanın insana ettiğini kimse kimseye etmiyordu."
(syf 496)
21. "Sen öyle çağırmasan ben böyle gelmezdim. Ben böyle çağırmasam sen öyle gelmezdin."
(syf 508)
Nar Ağacı - Nazan Bekiroğlu
Timaş Yayınları
Yorumlar
Yorum Gönder