1. "İnsanlardan saklanmak mi istiyorsunuz, hayatınızı apaçık önlerine serin ve çözemesinler sizi!"
2. "Bulutsuz bir gün, gök pırıl pırıl
Güleç yüzlü bir dost gibi, hafif bir meltem
Okşamaya göğüsleri, yüzleri ve gözleri
Ve sandal saliniyor
Sessiz, durgun sularında Padma'nın
Ezgili dalgacıklar çıkararak
Şimdi , başka bir doğa şiirinden, bir geminin batışını anlatan..."
3. “Kelebek ayları değil anları sayar ve yeterince de vakti vardır.”
4. “İyilik ve kötülük kavramlarını aklından çıkarma,
başkalarının sözleri, eylemleri seni etkilemesin.
Modern dünyanın göz alıcı yapaylıkları
seni bozmasın.
Yalın ve düz bir yaşam sür,
zenginin sarayına da,
yoksulun kulübesine de
gönül rahatlığıyla, açık alınla gir."
5. “Güneş olamazsan yıldız ol,
ama gökteki en parlak yıldız sen ol.”
6. Bir sabah doğmakta olan güneşe bakıp şöyle demiştir:
"Bakarken birdenbire sanki gözümden bir perde kalkıverdi ve dünyanın şaşırtıcı bir aydınlıkla kaplandığını gördüm; her yandan dalga dalga güzellikler, sevinç selleri yükseliyordu. Aydınlık, daha önce yüreğime kümelenmiş keder ve umutsuzluğu delip geçti, içimi evrensel işığa boğdu. Aynı gün 'Çeşmenin Uyanışı' adli şiir, kalemimden coşkun bir çağlayan gibi döküldü. Şiir bitti, ama sevincimin üzerine perde yeniden inmedi."
7. "Kuş 'Bir bulut olaydım, ah!' diyor, bulutun dileği ise bir kuş olmak.”
8. "İnsan her an anlaşılmayı bekliyor artık. Bazen susarak, bazen konuşarak, bazen bakarak ve bazen de sadece hissettirerek..."
9. “Öyleyse son şarkıyı söyle de gidelim.
Unut bu geceyi gece bitince.
Kimi sarmak istiyorum kollarımla?
Düşler tutsak edilemez ki.
İstekli ellerim boşluğu bastırıyor yüreğime, göğsüm çürüyor.”
10. Nefret, insanı kimi zaman tatmin ediyor gibi gözükse de aslında insanı içten içe çürüten bir zehirdir. Çevrenize bir bakın. Nefret dolu insanların asla mutlu olduğunu göremezsiniz. Onlar kendileri gibi başkalarını da çürütmek isterler. Çiçek bile açmasın solsun diye düşünen bir insanın bu dünyaya verecek ve bu dünyadan alacak hiçbir şeyi yoktur.
11. "Mümkün gayri mümküne sorar:
Sen nerede oturursun?
Öbürü cevap verir:
Acizin rüyalarında."
12. “Yüreğin görüş açısından baktığında, uzakta olan burnunun dibinde görünür.”
13. "Düşünüyorum da
sanırım en büyük korkumuz olduğumuz gibi görünmek...
Yumuşacık kalbimizin fark edilmesi
nahif yönlerimizin keşfedilmesi cesaretsizliğimizin anlaşılması
korkularımızın paylaşılması
sanki zarar göreceğimizin en büyük işareti."
14. “Mutlu olmak çok basittir ama basit yaşamak çok zordur.”
15. "Bir insanın yaşamından daha değerli bir şeyi yoksa insanın yaşamının da bir değeri yoktur.”
16. "Gene de insana olan inancımı yitirmek gibi ağır bir günah işlemeyeceğim ben..."
17. "Gölgesinde asla oturamayacağını bilerek ağaçlar diken bir insan, en azından yaşamın anlamını çözmeye başlamıştır."
18. Bir Hint masalına göre, kedi korkusundan endişe içinde yaşayan bir fare vardır. Büyücü fareye acır ve onu bir kediye dönüştürür.
Fare, kedi olmaktan son derece mutlu olacağı yerde bu kez de köpekten korkmaya başlar. Büyücü bu kez onu bir kaplana dönüştürür. Kaplan olan fare, sevineceği yerde avcıdan korkmaya başlar. Büyücü bakar ki ne yaparsa yapsın farenin korkusunu yenmeye imkân yok, onu eski haline döndürür...
Ve der ki:
"Sen cesaretsiz ve korkak birisin. Sende sadece bir farenin yüreği var. O yüzden ben sana yardım edemem."
19. Antik bir Hint masalı vardır, çok eski ama çok büyük bir öneme sahip bir öyküdür.
Çok büyük ama aptal bir kral sert zeminin ayağını acıttığını söyleyip tüm krallığın sığır derisiyle kaplanmasını emretmiş. Ancak sarayın maskarasi bu fikre kahkahalarla gülmüş; o bilge bir adammış. Demiş ki: “Kralın fikri en basitinden komik." Kral çok kızmış ve maskaraya demiş ki: “Bana daha iyi bir seçenek göster yoksa öldürüleceksin.” Maskara, "Efendim küçük bir sığır derisi parçasını kesip ayağınızı kaplayın” demiş. Ve ayakkabılar bu şekilde doğmuş. Bütün dünyayı sığır derisiyle kaplamaya gerek yok; sadece ayağını kaplamak tüm dünyayı kaplar. Bilgeliğin başlangıcı budur.
20. “Toprağın esaretinden kurtulmak ağaç için bir özgürlük değildir.”
21. "Sevincin kapaklarını acıların anahtarıyla açacağız.”
22. "Yıldızlar ateşböceği zannedilmekten korkmazlar.”
23. "Alışma bana, ne yapacağım belli
Olmaz!
Bugün varım yarın birden yok olurum.
Dokunma bana, kapanmamış yaralarla doluyum.
Canımı acıtma, bir yara da sen açma!
Sevme beni, yoğun duygularımda
kaybolursun tutuşursun.
İsteme beni, yasaklarla boğuşursun,
engellerle doluyum.
Çözmeye çalışma sakin,
seninle karışır iyice kördüğüm olurum...
Anlama beni, ben kendimi bilirim,
ben böyle mutluyum...
Aşkı yaşatmamı isteme asla,
ben aşka yıllardır inanmıyorum...
Güveniyorsan kendine, inandır aşkın varlığına...
Sonucunda öyle bir aşk yaşatırım ki!
Vazgeçemezsin tutkun olurum.
Yıkabilirsen duvarlarımı, sakın bırakma beni.
Tüm tutkularım ve gücümün arkasında
Hâlâ minik bir çocuğum.
Büyütemezsen kaybolurum..."
24. “Çimen topraktaki kalabalığını arar, ağaç gökteki yalnızlığını...”
25. Tereddüt insanın yokuşudur.
26. İnsan sadece kazanarak tecrübe edinmez. İnsanın en büyük tecrübeleri kaybettiklerinden ortaya çıkar.
27. Kaplumbağanın özgürlüğü kabuğundan yani onu koruyan şeyden kurtulmak değildir. Kaplumbağanın özgürlüğü istediğinde kafasını kabuğuna çekmesi, kabuğuna çekilmesidir...
28. "İyi olan her şey gerçektir ve asla zayi olmaz."
29. "Çiçek taçyapraklarının hepsini atar ve meyveye ulaşır."
30. “Yanlış, güçlenmekle hiçbir zaman doğru hale gelmez.”
31. “İstediğin zaman ışığı söndür, senin karanlığını da tanır ve severim.”
32. Türk devrimi Tagore'un dikkatini çekmiş ve şu cümleleri kurmuştur:
"Türk devrimi Doğu dünyası için parlak bir gelecek hazırlamıştır."
Atatürk Tagore'un bu açıklamasına şöyle cevap vermiştir:
"Keşke onun gibi düşünen Asyalılar, Afrikalılar çoğalsa, bütün mazlum milletler zincirlerini kırsalar."
33. "Mutluluğun kabullenmeyle, mutsuzluğun beklentiler ve hayatın tutturduğu yol arasındaki mesafeyle çok ilgili olduğunu öğrendim."
34. “Güneşi gözden kaçırdım diye ağlarsan, yıldızları da göremezsin."
35. “Geçmiş her zaman bizimledir, bir zamanlar gerçek olan bir şey asla yok olmaz.”
36. “Yapraklarını koparmakla güzelliğini toplayamazsınız çiçeğin.”
37. ‘’Yaprak sevince çiçeğe durur
Çiçek sevince meyveye.’’
38. "Güçlünün suç işlemesini önlemeye
gücü yetmeyen adaletin
tek başına için için ağladığını gördüm."
39. “Aynı dilde konuşamayacağımızı fark edince, aynı dilde susmayı seçtik.”
Kimse Bize Ait Değildir (Kendin Olabilme Felsefesi)
Nabi Resuloğlu
Yorumlar
Yorum Gönder